Dünyanın en popüler girişimcilerinden olan Elon Musk, Mars'ta ölmek istediğini söylerken, bir yandan bu hayaline adım adım yaklaşıyor. 6 Şubat 2018'de başarılı bir şekilde test edilen SpaceX'in Falcon Heavy roketi, 2023 yılında düzenlenecek seferle bir astronot olmayan 9 farklı insanı uydumuz Ay'a götürecek. Bu riskli yolculuğun başarısı, insanlığın aynı roketle Mars'a gitmesi için aralanan kapıyı ardına kadar açabilir.
Elbette insanlığın Mars'a gitmesi için çalışan SpaceX gibi pek çok şirket ve NASA gibi farklı ülkelerin uzay ajansları da var. Çin, Japonya ve Rusya, bu tatlı rekabette başı çekiyorlar. Kim başarırsa başarsın, Ay'a adım ilk atan ilk insan Neil Armstrong'un tarihi sözünden esinlenerek söylersek; Mars, medeniyetimiz için ikinci büyük adım olacak.
NASA'da çalışan Dr. Umut Yıldız'ın kurduğu "Mars'ta Doğacak İlk Bebek" isimli bir Facebook grubunda, Türk gençleri tartışma yürütüyorlar.
Bugün Mars'ta doğacak ilk bebeğin yaşamını ele alıyoruz. Bunun için o bebeği "Mars'a getirecek" annenin yaşamından başlıyor; hamilelik sürecine, doğuma, ilk Marslı insanın ilk günlerine ve sonrasına ilişkin araştırmamızın detaylarını aktarıyoruz. Üstelik sadece o bebeğin biyolojik duruma değil, Mars'taki ilk insanların sosyal ilişkilerine de değiniyoruz.
1. Adım: Mars'a yolculuk
26 Kasım 2018'de Mars'a başarılı bir şekilde iniş yapan, insansız yeraltı sonda aracı Insight (İçgörü), tam 7 ay boyunca uzayda yolculuk yaptı. Boyut olarak bir adet 4x4 arazi aracına yakın olan Insight, önümüzdeki yıllarda gerçekleştirilecek insanlı seferlerin taşıyacağı yüklerden çok daha hafif.
Uzay ajansları, Mars'a insanları göndermeden evvel gezegende küçük bir yaşam alanı inşa etmeye yarayacak malzemeleri de taşıyacaklar. Oraya giden ilk insanlar, bu malzemeler sayesinde hayatta kalacaklar. Bir BFR roketinin Mars'a nasıl yolculuk yapacağına, aşağıdaki SpaceX videosu ile tanık olabilirsiniz:
SpaceX'in Japon girişimci Yusaku Maezawa ile birlikte 8 farklı disiplinden gelen sanatçıyı Ay'a göndereceği sefer, bir aksilik çıkmazsa 2023 yılında gerçekleşecek. Bu adımın ardından Falcon Heavy ve BFR gibi güçlü roketler, az evvel bahsettiğimiz malzemeleri Mars'a göndermeye başlayacaklar. Ardından insanlı seferlerin sırası gelecek. Net bir tarih olmasa da planlar, 2030'lu yılların ortalarında ilk insanın Mars'a ayak basacağını gösteriyor.
2. Adım: Mars'ta alınan ilk nefes
Mars atmosferinin %96'sı karbondioksitten, yani bizim için oldukça zararlı olan bir gazdan oluşuyor. Ayrıca gezegenin atmosfer kalınlığı Dünya'dakine kıyasla çok ince; bu nedenle zararlı güneş ışınları, kozmik patlamalardan yayılan radyoaktif dalgalar Mars yüzeyine kadar ulaşabiliyorlar. İnsanın orada kıyafetsiz bir şekilde yaşamasına imkan yok. Sırf bu nedenle Mars'ta yaşamanın bir hayalden ibaret olduğunu söyleyen araştırmacılar var. Zira sıradan kıyafetlerle Mars yüzeyine indiğiniz ilk dakikalarda ölmeniz muhtemel, ancak daha büyük tehlikeler de var.
Mars'ın yüzeyine indiğinizde tüm önlemlerin alındığını düşünelim, ancak kısa süre içerisinde sizden önce gelen araçlarla kurulmuş özel yaşam alanına geçemezseniz, büyük ihtimaller kansere yakalanacaksınız. Çoğu uzman, bu kanseri hayatı boyunca binlerce paket sigara içen bir insanın kanserinden daha tehlikeli görüyor. Karbondioksit ve radyasyon Mars'a gidecek ilk insanların en büyük düşmanı olacak.
Bu tarz risklerin önüne geçmek için SpaceX ve Nasa'nın beraber geliştirdikleri bir kıyafet var. Bu kıyafetin bir prototipi, çoktan Mars yörüngesine gönderildi. 6 Şubat 2018'de test için gönderilen sembolik uzay yükü Tesla Roadster otomobilinin direksiyonunda Star Man oturuyordu. O içi boş kıyafetin içine, Mars'a gidecek ilk insanlar yaşamak için girecekler.
3. Adım: Mars'taki evimiz:
Mars yüzeyine iniş yapan insanlar, yapılan çalışmalara ve açıklamalara bakılırsa, vakitlerinin büyük çoğunluğunu yer altında geçirecekler. Yüzey uzun bir süre insanlar için çok tehlikeli olacak. İlk giden insanların niteliği bilim yapmaları olacak, ancak sonra gidecek siviller belki de Mars'ta madencilik yapacaklar. NASA'nın Insight aracı, o vakte kadar gezegenin yeraltı kaynaklarını yakından tanıyacak.
Mars'taki yaşam, uzun yıllar boyunca yukarıdan bakıldığında kendisini belli edemeyecek. Bu sırada sürekli iki gezegen arasında gidip gelen roketler, gerekli malzemeleri ve yeni insanları Mars'a götürecekler. Zamanla orası artık ikinci evimiz haline gelecek, Mars'ta aileler kurabileceğiz. Bir dakika, aile demişken...
4. Adım: Mars'ta doğacak ilk Marslının anne ve babası
Her insanın bir anneye ihtiyacı var, bu durum evrenin ilk Marslı insanı için de geçerli. Nitekim Mars'ta çocuk sahibi olmak ve doğum yapmak düşünüldüğü kadar kolay değil. İnsana ait eşey hücreler son derece hassaslar, belki de Mars yüzeyinde hamile kalmak mümkün olmayabilir. Bilim, bunun için bir çözüm bulana dek, orada yaşayan insanlar çocuk sahibi olamayabilirler. Nitekim bu da Mars'ta ilk bebeğin doğmasına engel değil.
Bir bebek için anne karnı çok önemlidir uzayda sürecek bir hamilelikte, fetüs yer çekimsiz ortamda kalacağı için Dünya'daki gibi gelişemeyebilir. Bu durum annenin uzayda düşük yapmasına yol açabilir.
Şu sıralar yeryüzünde kök hücre ile hamilelik süreci olmadan çocuk dünyaya getirmek için çalışmalar yapılıyor. İlk testler, bu sürecin insanlar üzerinde de başarılı olacağını gösteriyorlar. Belki de ilk Marslı anne ve baba, hiç cinsel ilişki yaşamayacaklar. Belki de o bebek annenin karnında değil, yapay bir ortamda yetişecek. Kök hücrelerin sahipleri, bebeğin anne ve babası olacak.
5. Adım: Mars'taki ilk "doğum"
İlk doğum anı hamilelik anne karnında ya da yapay bir ortamda fark etmeden kesinlikle tüm dünyanın canlı olarak izleyeceği bir gelişme olacak. Ne o bebeğin ne de anne ve babasının isimlerini unutacağız. Bebeğin Mars'ta alacağı ilk nefes, Dünya koşullarının taklit edildiği bir yaşam alanın içinde olacak.
Mars yüzeyinde doğacak ilk bebek için beklentinizden daha çok şey farklı olacak. Bu farkları gözümüzle değil, zamanla göreceğiz. İlk Marslı, tıpkı annesi ve babası gibi olacak. İnsanın tarih boyunca yaşadığı değişimin hızı, kozmik zaman ölçülerine göre çok çok yavaş. Bu nedenle, Mars'ta doğacak bebeğin insandan daha farklı görünmesi imkansız. Onu bekleyen asıl sıkıntı, Dünya'ya dönerse kapısını çalacak.
6. Adım: İlk Marslı artık ikinci evi olan Dünya'ya gelirse...
Mars, boyut açısından yaklaşık olarak Dünya'nın yarısı kadar. Buna bağlı olarak düşük yerçekiminin ilk Marslı üzerindeki etkileri farklı olacak. Mars'ta doğan ilk insan, büyüme hormonlarının genetik programı gereği sıradan bir insandan daha uzun, belki de küçük yaşlarında yetişkinlerin boyutlarında olacak.
İlk Marslı fiziki olarak Dünya'ya kıyasla daha az güce ihtiyaç duyduğu için iskelet sistemi ve kas yapısı da ona göre gelişim gösterecek. Dünya'ya geldiği ilk anda gerçek Marslı insanın ölümü, yaşamasından daha yüksek ihtimal taşıyor.
Neden mi?
Aniden iki katına kadar çıkan yer çekimi, vücudundaki bütün kanı ve diğer sıvıları kafasından aşağıya çekecek. Belki ani bir şok ve sonrasında gelen baygınlık. Ayıldığında bile Marslı ilk insan için hayat Dünya'da o kadar da zevkli olmayacak. Buradaki yer çekimine göre gelişmeyen iskeleti ve kas sistemleri, uzun ve ağır vücudunu taşımakta zorlanacak. Hastane odalarında geçecek haftalar ve belki de aylar boyunca, tıbbi destek alarak hayatta kalabilir. Nitekim Mars'ta doğup, gelişim sürecini orada tamamlayan bir insan için Dünya'da yaşam çok zor. Bir umut, özel olarak üretilen portatif yaşam destek üniteleri ve iskelet destek sistemleriyle hayata tutunabilir.
Bilgi: Dünya'da gelişimini tamamlayıp Mars'a bile gitse Dünya'ya geri dönecek insanlar, kas ve iskelet sistemlerini özel egzersizlerle eski haline döndürebilecekler. Çünkü onlar biyolojik olarak yeryüzünde gelişim yaşadılar.
7. Adım: Mars'ta sosyal yaşam
Bir anda Dünya'da büyük fırtınaların çıktığını, insanların yer altına saklanmak zorunda kaldığını düşünün. Böyle bir ortamda, mevcut toplumsal düzenlerin yıkıldığını, sosyal ilişkilerimizin eskisinden kıyasla daha küçük gruplar içerisinde gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Mars'a gidecek insanlar için de durum böyle olacak. Ek olarak, zamanla birbirlerini tanıyan insanların sayısı, her yeni kafile ile azalacak.
Böyle bir ortamda doğan her çocuk, yeni bir neslin bayrağını taşıyacak. Yabancı oldukları Dünya, onlar için ikinci ev olacak. Küçük grupların bulunduğu bir sosyal ilişkiler ortamında, Mars insanlarının modern çağa kıyasla, her şeye daha geriden adapte olmaları gerekecek.
Ticaret, sosyal etkinlikler, ortak düşünceler, bilim, sanat ve psikoloji bu ortamdan etkilenerek gelişecek. Belki yeryüzünde olduğu gibi, tartışmalara neden olan ayrım bu kez Marslı-Dünyalı çekişmesine dönecek. Belki de orada kurulan toplum hiçbir ayrımın güdülmediği, insanların görünüşlerine; inançlarına, kökenlerine, cinsiyetlerine göre ayrılmadığı bir toplum olacak.
Belki de insanlık, dikişini Dünya'da tutturamadığı kumaşı Mars'ta dikecek...
Şahin KILINÇ
|