Yeşilliklerin Taze Lezzetli Kalması İçin Buzdolabında Doğru Saklama Koşullari

Bazen bir gunde  bozulan yeşillikler günlerce taze kalıyor! Asla poşetli...Yeşillikler kısa sürede bozulabiliyor. Taze ve lezzetli yeşilliklerin saklama koşulları çok önemli. Peki yeşillikler bozulmadan nasıl saklanır?Genellikle...

Başlatan: Luna - Güncelleme: 12 Şubat 2024, 17:15:57 - Gösterim: 192

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Yeşilliklerin Taze Lezzetli Kalması İçin Buzdolabında Doğru Saklama Koşullari


Bazen bir gunde  bozulan yeşillikler günlerce taze kalıyor! Asla poşetli...

Yeşillikler kısa sürede bozulabiliyor. Taze ve lezzetli yeşilliklerin saklama koşulları çok önemli. Peki yeşillikler bozulmadan nasıl saklanır?

Genellikle poşetlenmiş yeşillik satın alıyorsanız, muhtemelen satın aldıktan sadece birkaç gün sonra solmuş, pörsümüş yapraklarla karşılaşma talihsiz bir deneyim yaşamışsınızdır. Paketlenmiş yaprakları tabağınıza ulaşacak kadar uzun süre nasıl taze tutacağınızı öğrenmek, bu C vitamini ve kalsiyum başta olmak üzere birçok temel gıda içeren besinlerden daha fazla yararlanmanızı sağlayabilir. İşte bu mucize besinleri koruma rehberiniz!


Yeşillikleri buzdolabında nasıl saklamalı?

Yeşil yapraklı sebzelerin türü ne olursa olsun, aynı genel saklama kuralları geçerlidir. En uygun yaklaşım satın aldığınız ürünü buzdolabına taşırken de yalıtımlı, soğutucu bir torba kullanmanızdan başlar. Aksi takdirde yeşillik paketi buzdolabına girmeden önce ortam sıcaklığına maruz kalacak ve bu nedenle nem riski artacaktır. Nem hızlı bozulmayı teşvik ettiğinden, bu yeşil yapraklarınızın raf ömrünü kısaltabilir.

Eve vardığınızda ise açılmamış yeşil yapraklı poşetleri doğrudan buzdolabına koymanız gerekir. Ayrıca, buzdolabınızın 4 derece veya daha düşük bir sıcaklığa ayarlandığından emin olmalısınız. Yeşil yapraklarınızın poşetini açtıktan sonra da kaptaki yoğuşmayı en aza indirmeye devam etmek gerekir. Bunu yapmak için, torbanın içine temiz bir kağıt havlu koyun ve bir klipsle kapatın. Kâğıt havlu, saklama sırasında oluşabilecek yoğuşmanın emilmesine yardımcı olacaktır.

Eğer yeşillikleri bir kutu içerisinde satın aldıysanız, aynı yöntemleri kullanabilirsiniz. Her iki durumda da, yapraklı yeşillikleri buzdolabında saklamak için en iyi yer, sebzelik çekmecenizdir. Buzdolabınızın bu kısmı 'yüksek nemi korur ve yapraklı yeşilliklerin taze kalmasına yardımcı olur.

Çoğu hazır paketli yeşilliğin bir tüketim tarihi vardır ancak bu tarih, son tüketim tarihini kast etmez, bunun yerine en taze olacağı tarihi belirtir. Dolayısıyla bu tarih geçtiyse bile yeşillikleri tüketebilirsiniz ancak eskisi gibi aynı kaliteye, tada ve tazeliğe sahip olmayabilirler.


Yeşillikler nasıl bozulur?

Yeşil yapraklar söz konusu olduğunda, yaygın bozulma belirtileri arasında solma, yapışkanlık, kötü koku veya renk değişikliği vardır. Yeşilliklerinizin iyi durumda olduğundan emin olmak için paketin alt kısmını da kontrol etmelisiniz, çünkü bozulma önce burada meydana gelebilir. En önemlisi de bozulmuş yapraklar, genellikle dipte biriken rengi bozuk bir sıvı üretebilir.

Daha uzun raf ömrü için bütün halde satın alın
Salata yapraklarının veya yapraklı yeşilliklerin daha uzun süre dayanmasını istiyorsanız, poşetlenmiş yeşillikler yerine bütün başları veya demetleri seçmeyi düşünün. Sebzeyi kesmek veya doğramak, yaprağın biyokimyasını değiştirerek dokuları bakteriyel kontaminasyona karşı savunmasız hale getirir ve çürümeye yol açan mikroorganizmaları serbest bırakır. Paketteki yeşillikler genellikle önceden kesildiğinden, bütün haldeki yeşilliklerden daha kısa bir raf ömrüne sahiptir. Bu nedenle, bütün marul başlarını veya ıspanak demetlerini satın almak, yaprakların ne zaman kesileceğini belirlemenizi sağlar. Bütün kesilmemiş sebzelerin genellikle daha ucuz olduğunu da düşünürseniz, aynı zamanda tasarruf edebilirsiniz.


Akciğeri güçlendiren besinler

Covid-19 pandemisinde yapılan çalışmalar, koronavirüsün solunum sistemimizin en önemli organı olan akciğerler üzerinde tutuluma yol açarak nefes darlığı, solunum yetmezliği ve zatürre gibi önemli sorunlara yol açtığını gösteriyor.


Elma

Elma; lif, flavonoidler, C, A, E vitamini ve potasyum gibi mineraller içeriyor. Yapılan çalışmalar; haftada 5 porsiyon ve üzerindeki elma tüketiminin akciğer fonksiyonunu geliştirmeye yardımcı olabileceğini gösterdi. Sigara içen bireylerde yapılan bir çalışmada da; elma tüketen kişilerin akciğer fonksiyonunda daha yavaş bir düşüş olduğu gösterildi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz, bir adet orta boy elmanın bir porsiyona eşdeğer olduğunu belirtiyor.


Muz

Muzun zengin potasyum içeriği, akciğer sağlığı, işlevi ve gelişmiş akciğer fonksiyonu için oldukça önemli. Yapılan bir çalışma, özellikle çocukluk döneminde yeterli potasyum tüketiminin akciğer fonksiyonunu ve kapasitesini artırmaya yardımcı olduğunu gösteriyor. "Bu nedenle potasyum mineralinden zengin olan muzu ara öğünlerde tüketmek uygun olacaktır" diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz, "Ancak kan şekerini hızlı yükseltme riski nedeniyle diyabet hastalarının dikkatli tüketmelerinde ve bir adet büyük muzun 2 porsiyon meyveye eşdeğer olduğunu hatırlamalarında fayda var" diyor.


Domates

Domates, güçlü akciğer sağlığıyla ilişkilendirilen karotenoidlerden antioksidan özellik gösteren likopenin en zengin besin kaynakları arasında yer alıyor. Yapılan çalışmalar domates tüketiminin astımlı bireylerde hava yolu enflamasyonunu azalttığı ve KOAH hastalarında akciğer fonksiyonunu iyileştirdiğini gösterdi. Sigara içen bireyler üzerinde yapılan bir çalışmada ise domates tüketen bireylerin akciğer fonksiyonunda daha yavaş bir düşüş olduğu gözlemlendi. Domates tüketirken üzerine ekleyeceğiniz zeytinyağı ilavesi, domatesteki antioksidan özellik gösteren likopenin etkisini arttıracaktır.


Kırmızı lahana

Lif, C ve A vitamini açısından zengin olan kırmızı lahana; yüksek oranda potasyum, az miktarda demir, magnezyum, kalsiyum ile fosfor bulunduruyor. Aynı zamanda antioksidan özellik göstererek bağışıklık sistemini destekleyen karotenoidler ve antosiyaninlerden zengin bir kaynak. Yapılan çalışmalar; antosiyanin kaynaklı besin alımının artmasının akciğer fonksiyonunu güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Kırmızı lahana aynı zamanda yüksek miktarda lif içeriyor. Çalışmalar, yüksek lif tüketimi olan bireylerin, düşük miktarda lif tüketen bireylere nazaran daha iyi akciğer fonksiyonuna sahip olduğunu gösteriyor.


Zeytinyağı

Zeytinyağı, polifenoller ve E vitamini içeriğiyle antiinflamatuar antioksidan kaynağı olarak gösteriliyor. Yapılan bir çalışmada; zeytinyağından zengin olan Akdeniz diyeti ile beslenen KOAH ve astım hastalarının akciğer fonksiyonlarında iyileşmeler gözlemlendi. İçeriğindeki tekli doymamış yağ asitleri ve E vitamini formu olan tokoferol de daha iyi akciğer fonksiyonuyla ilişkilendirildi.


Yoğurt

Yoğurt; protein, kalsiyum, fosfor ve B grubu vitaminlerinden zengin bir besin. Çalışmalar yoğurdun içeriğinin akciğer fonksiyonunu artırmaya ve KOAH riskine karşı korumaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Yapılan bir çalışmada, daha yüksek kalsiyum ve fosfor alımının iyileşmiş akciğer fonksiyonuyla ilişkili olduğunu ve yüksek kalsiyum alımına sahip olan bireylerin KOAH riskinde yüzde 35 oranında azalma olduğunu gösterdi.


Pazı

Pazı; lif, A, C, K vitaminleri, potasyum, magnezyum ve demir içeriği yüksek bir besin. Besinlerle alınan potasyum ve magnezyum tüketiminin arttırılması, yapılan bazı çalışmalarda daha iyi akciğer fonksiyonu ile ilişkilendirildi. Pazının içeriğindeki karotenoidlerden olan lutein ve zeaksantin, güçlü antioksidan özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini ve akciğer fonksiyonunu destekleyici rol üstleniyor. Ancak böbrek hastalığı olan veya kan sulandırıcı ilaç kullanan bireylerin, zengin potasyum ve K vitamini kaynağı nedeniyle pazıyı kontrollü tüketmeleri gerekiyor.


Sarımsak

C vitamini, selenyum, potasyum ve kalsiyumdan zengin sarımsaktaki ana aktif bileşen olan allisin bağışıklık hücrelerini güçlendiriyor. Aynı zamanda antimikrobiyal ve antiviral etkisi sayesinde bakteriyel ile viral enfeksiyonlara karşı koruma sağlıyor. Bu özelliklerinin yanı sıra içeriğindeki ana aktif bileşen olan allisin akciğerlerin temizlenmesine katkıda bulunuyor ve akciğer enfeksiyonlarına neden olan bakteri ile virüsleri öldürmeye destek oluyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz sarımsağı çiğneyerek, ezerek veya dilimleyerek tüketmenin allisin içeriğini zenginleştirmesi sayesinde emilim kalitesini arttıracağını belirterek, "Ancak sarımsağın aşırı tüketimi alerjik reaksiyonlara ve kanamalara yol açabileceği için dikkatli tüketilmelidir. Her gün 2-3 küçük diş tüketimi yeterli olacaktır" diyor.


Balkabağı

Balkabağı; akciğer sağlığını geliştiren alfa ve beta karoten, lutein ile zeaksantin gibi karotenoidler açısından özellikle zengin bir besin. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz, balkabağının antiinflamatuar özelliğiyle, zararlı maddeleri etkisiz hale getirip, vücut hücrelerine zarar vermesini önlediğini belirterek, şunları söylüyor: "Balkabağı aynı zamanda lif, A vitamini, C vitamini, E vitamini, folat ve demir içeriğiyle bağışıklık sistemini destekliyor. Genç ve yaşlı popülasyon üzerinde yapılan çalışmalar, yüksek kan karotenoid seviyelerinin daha iyi akciğer fonksiyonuyla ilişkili olduğunu gösteriyor.


Pancar

Pancar; A vitamini, C vitamini, potasyum ve kalsiyum gibi vitamin ile mineraller içeriyor. Rengini veren betalain yüksek oranda antioksidan özellik göstererek akciğer fonksiyonunu optimize ediyor. Pancar aynı zamanda akciğer fonksiyonunu geliştiren nitrattan da zengin bir besin. Ancak içeriğindeki sodyum ve karbonhidrat miktarı nedeniyle kronik hastalığı bulunan bireylerin porsiyon kontrolüne dikkat etmeleri gerekiyor
βεήίм оŁλи βαиα қαŁıЯ , ĢєЯίуε καŁαи үоŁ αŁιЯ..

Benzer Konular (5)

1234

Yanıtlar: 0
Gösterim: 807

6743

Yanıtlar: 0
Gösterim: 103

Clicky