Z kuşağı pek çok şeye damgasını vurdu ama flört bunlardan biri değil. Flört uygulamaları pandemi yüz yüze flört becerilerini azalttı. Flörtlerin çoğu telefonda başlıyor. Geçtiğimiz on yılda, çevrimiçi flört, bir sevgili adayıyla bilinen yollarla tanışmanın hepsini geride bıraktı.
Flört etmek tarihe karışıyor. Bugünlerde biri sizi beğeniyorsa, sadece instagram hesabınızı soruyor sonra size DM den yürüyor ya da hikayenizi parmak uçlarıyla yukarı doğru kaydırıyor.
Z kuşağı (1997 ile 2012 yılları arasında doğanlar yani oniki ila yirmiyedi yaşlarını kapsayan grup) internetle büyüdü. Çoğu akıllı telefonlardan önceki zamanları hatırlamıyor. Çevrimiçi etkileşim onlar için çok doğal Bir çok genç insanlarla çevrimiçi etkileşimde bulunmaktan hoşlanıyor. Çevrimiçi etkileşim bunu yüz yüze yapmak kadar doğal. Onlar için ikisinin arasında fark yok.
Örneğin odasına kapanıp sabahlara kadar telefon başında ne yaptığını merak ettiğiniz ergeniniz aslında arkadaşlarıyla sosyalleşiyor. Telefonda konuşmak, sokağa çıkmak ya da yüzyüze görüşüp sohbet etmek yerine üşenmeden birbirlerine uzun uzun mesajlar yazıyorlar.
Yüzyüze flört kalmadı Yani bu da demek oluyor ki Z kuşağı çevrimiçi kalmaya devam ettikçe yabancılardan gerçek anlamda iltifat alamayacak ve yeni tanıştıkları birinden çıkma teklifi alma ihtimalinden mahrum kalacaklar.
Gene de uzmanlara göre bu kötü bir şey olmayabilir. İnsanlar artık gerçek anlamda yüzyüze flört etmiyor. Çevrimiçi flörtün popülaritesi son 6 yılda istikrarlı bir şekilde arttı. Pandemideki sosyal izolasyon gençlerin birbiriyle ilişki kurmak için gereken beceriler geliştirmesini engelledi. Z kuşağı geleneksel flörtleşme diye tanımlayabileceğimiz doğrudan buluşma yerine kısa mesaj (DM), emoji ve sosyal medya etkileşimi yoluyla ilgilerini ifade ederek daha rahat hissettiklerini söylüyor. Pek çok genç gerçek hayatta insanlarla konuşma ve iletişim becerisini kaybetti.
Z kuşağı tanımadıklarıyla çıkmıyor Gençler ayrıca kendilerinden önce gelen kuşaklara kıyasla yabancılarla çıkmaya daha az meyilli.
Yapılan son bir ankette 18-29 yaş arasındaki kişilerin %43'ünün flört etmeye başlamadan önce partnerleriyle arkadaş olduğunu ortaya koydu.
Buna karşılık, 65 yaş üstü kişilerin tahmini %21'i bir ilişkiye başlamadan önce partnerleriyle arkadaş olduklarını söylemiş.
Uzmanlar geleneksel flörtün az olmasının; vücut dilini okumak, sosyal ipuçlarını yakalamak ve spontane sohbete katılmak gibi sosyal becerilerde azalmaya yol açtığını belirtiyor. Sonuç olarak bu durumun gençlerin yüz yüze ilişkiler kurmasını zorlaştırdığını söylüyorlar.
Çevrimiçi flörtün olumlu yanları Uzmanlara göre dijitale geçişin şöyle artıları var: Çevrimiçi ortamda "yüz yüze reddedilme baskısı" olmadan gençler birine ilgi duyduğunu rahatça ifade edebiliyor. Etkileşimler dijital alanda daha kolay kontrol edilebiliyor ve izlenebilir olduğu için daha güvenli.
Elbette bu, çevrimiçi ortamda reddedlime riski olmadığı anlamına gelmiyor. Çevrimiçi ortamda da reddebilebilirsiniz. Z kuşağının kullandığı dilde bu konuyla alakalı 2 terim var. Birinin iletişimi aniden kesmesi anlamına gelen gostlamak (gosting) ve ilişkiyi resmi olarak bitirmeden en azının yapılması anlamına gelen sessiz terkediş (quiet quitting) Z kuşağının kalbini kırabiliyor. Pandemi en çok Z kuşağını etkiledi Hinge isimli arkadaşlık sitesinin 15 bin kişiyle yaptığı anket verilerine göre, Z kuşağı bekarları hala pandeminin kalıcı sosyal etkileriyle uğraşıyor. Bu rapora göre, Z kuşağı bekarlarının Y kuşağı bekarlarına kıyasla pandeminin kendilerini insanlarla konuşurken asabileştirdiğini söyleme olasılığı %47 daha fazla.
Rapora göre Z kuşağının bekarları isteklerinin peşinden gitmelerini engelleyen bir reddedilme korkusuyla yaşıyor. Reddedilme korkusu, romantik bir ilişkinin peşinden koşmaktan kendilerini alıkoyuyor. Hinge raporuna göre, flört edenler, acınacak durumda ya da aşırı hevesli görünmemek için doğrudan iletişim kurmaktan kaçınıyor. Gerçek duygularını ya da niyetlerini paylaşmak yerine memlerin, şakaların, geyiklerin arkasına saklanıyorlar.
Dijital mizah anlayışı önemli Dijital mizah anlayışı da kimliğin önemli bir parçası haline geldi. Hinge raporuna göre yüzde 73lük bir kesim bir eşleşmeyle aynı mizah anlayışını paylaşıp paylaşmadıklarını anlamak için memleri kullanırken, yüzde 60'ı bir randevuya gitmeden önce birinin mem mizahını anlamaya öncelik veriyor. Yüzde 93 gibi büyük bir oran, memlerin potansiyel bir partnerin mizah anlayışını ortaya çıkardığını söylüyor. Yüzde 92si, ortak bir mizah anlayışının bir ilişkiye girmeyi düşünürken önemli bir faktör olduğunu düşünüyor.
Z kuşağı açık ve net Z kuşağının flört ve ilişkilere yaklaşımı kesinlikle diğer kuşaklara göre daha değişik. Ancak bunu her zaman kötüye yormamak gerekir. Gençler niyetleri ve arzuları konusunda daha açık ve net, bu da olası yanlış anlamaları ortadan kaldırıyor. Z kuşağı diğer kuşaklara kıyasla flört ederken tercihlerini ve sınırlarını daha iyi biliyor; bu da gerçek duygusal bağlar kurma olasılıklarının daha yüksek olduğu anlamına geliyor.
Z kuşağı dijital flört öncesi dönemi özlüyor Çöpçatan uygulamalarındaki algoritmaların istediklerini bulmalarına yardımcı olmadığına ya da yalnızca yararlı özellikleri ücretli hale getirerek daha fazla satış yapmaya çalıştıklarına ve kendilerini müşteri gibi gördüklerine dair Z kuşağı arasında artan bir his var. Uygulamaların sunduklarına daha eleştirel yaklaşıyor. Bu nesil, önceki nesillere kıyasla flört konusunda kişisel bakım ve özgünlüğe daha fazla odaklanıyor ve flört uygulamaları taleplerinin gerisinde kalıyor.
Genel olarak konuşmak gerekirse, flört uygulamaları her yaştan flörtçü için cazibesini yitiriyor. Amerikan dergisi Forbes'un mayıs ayında yaptığı araştırmada, Z kuşağının yüzde 79'unun çöpçatanlık uygulamalarından bıktığı belirlenmişti. Ardından Guardian, Z kuşağının çöpçatanlık uygulamalarından bıktığını ve yüz yüze buluşmalara imrendiğini yazdı.
Dijital flört uygulamalarında ne tür problemler var? Her 10 kişiden üçünün kullandığı flört uygulamalarının verdiği yorgunluk hakkında sayısız şikayet, dolandırıcılık ve taciz hikayesi var. İnsanlar profillerinde kendi resimlerini kullanmıyor, dürüst olmayabiliyor, sohbeti sürdüremiyor veya sadece sinsi bir şekilde sizi takip etmek isteyebiliyor.
Z kuşağı romantik ilişkiyi nereden bulacak? niversite çağındaki Z kuşağı flörtçülerinin çoğunun partnerlerini okulda, arkadaşları aracılığıyla tesadüfen tanışarak ya da sadece dışarıda bulunarak bulması çok da şaşırtıcı olmaz. Pandemi bitti. Psikolojik açıdan iyileşmeleri ve rahatlamaları, sosyal deneyim kazanmaları birkaç yıl alabilir. Rahatça flört edebilmeleri ve ilişkileri deneyimleyebilmeleri gerekiyor. Kulağa eski moda gelebilir ama bir arkadaşla ya da kendi çevrelerinden biriyle çıkmaları, flört uygulamalarında karşılaştıkları stres ve endişe duygularına yer bırakmayacaktır.
|