Obur Kaplumbağa - Çocuk Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel vakit içinde, kalbur saman içinde, Tanrı'ın yarattıkları buğday tanesinden çokmuş.Kimi kavak benzer biçimde uzun, kimi kabak benzer biçimde tombulmuş, Kimi yürürken tıs tıs eder, kimi kuş benzer...

Başlatan: Maui - Güncelleme: 14 Aralık 2022, 22:47:30 - Gösterim: 529

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Obur Kaplumbağa - Çocuk Masalı



Bir varmış, bir yokmuş. Evvel vakit içinde, kalbur saman içinde, Tanrı'ın yarattıkları buğday tanesinden çokmuş.

Kimi kavak benzer biçimde uzun, kimi kabak benzer biçimde tombulmuş, Kimi yürürken tıs tıs eder, kimi kuş benzer biçimde uçarmış. Yeşil mi yeşil, güzel mi güzel bir orman içinde iki dost kaplumbağa yaşarmış. Birinin adı Meyşa diğerininki ise Tişni imiş. Meyşa ile Tişni fazlaca iyi arkadaşmış.

Meyşa hareketli, yardımsever, çalışkan, dost canlısı bir kaplumbağaymış. Tişni ise tembel, dünyayı umursamayan, herkesten uzak durmayı seven bir kaplumbağaymış. Tek ar*kadaşı Meyşa imiş. Meyşa ve Tişni her akşam aynı ağacın altında buluşurlarmış.

Meyşa her gün sabah uzun uzun yürür, yolda görmüş olduğu hayvan*larla tanışır, dost olurmuş.Tisni'ninse her gün yapmış olduğu tek şey kucak kucak yiyecek yiyecek ve uyumakmış.

Meyşa, Tişni'ge sürekli olarak;

— Haydi, Tişni sen de birazcık gez, hareket et, çokşişmanla*dın, dermiş.

Tişni ise;

— Biz kaplumbağalar aslına bakarsan yavaş hayvanlarız; bizim ha*reketimizden ne olacak, diyerek yatarmış. Devamlı yiyecek ye*diğinden fazlaca obur bir kaplumbağa olup çıkmış. Bulmuş olduğu her otu yiyormuş.

Meyşa ona;

— Her otu yeme zehirlenirsin, dermiş fakat o bildiğinden asla şaşmaz, kimsenin sözüne kulak asmazmış.

Bigün Meyşa, Tişni'yi ormanda gezmeye ikna etmiş. Bir*kaç adım gidince Tişni "Yoruldum!" diye şikâyet etmiş.

Dinlenmek için bir yerde durmuşlar. Devamlı boğazını düşünen Tişni, yiyecek bulmak için etrafa bakmaya başlamış. Daha ilkin görmediği kırmızı meyveli bir sarmaşık görmüş. Yiyecek için meyvelere doğru ilerlemiş.

Meyşa;

— Hayır, Tişni onları yememeliyiz. Ne işe yaradığını bilmiyoruz, zararı dokunan olabilirler, demiş.

— Baksana kırmızı kırmızı meyveler. Ne kadar da güzel görünüyor, gel sen de ye, demiş Tişni,

Meyşa yememesi için fazlaca yalvardıysa da Tişni'yi vazgeçirememiş. Tişni hem yiyor hem de Meyşa'yı;

— Gel gel, sen de ye fazlaca leziz, diye çağırıyormuş.

Tişni tıka basa yedikten sonrasında uyumaya gitmiş. Daha yeni uykuya dalmış ki dayanılmaz bir karın ağrısıyla uyanmış.

Meyşa, arkadaşının yanına koşmuş; fakat elinden gelen hiçbir şey yokmuş. Tişni karın ağrısıyla kıvranıyormuş. Meyşa ne yapacağını şaşırmış. Aklına arkadaşı geyiği çağırmak gel*miş. Geyik hastalıklardan anlarmış. Koşa koşa geyiğin yanı*na gitmiş. Tişni'nin başına gelenleri ona anlatmış. Geyik şifalı otlardan bir ilaç hazırlamış. Tişni'ye bunu içirmiş.

Tişni o günden sonrasında tekrar asla bilmediği yiyecekleri yememiş. Meyşa ile beraber her gün ormanda uzun yürüyüş*ler yapmış. Meyşa artık onun fazlaca yemesine de engel oluyor*muş. Tişni şişmanlıktan kurtulmuş, sıhhatli bir kaplumbağa ol*muş. İki dost ormanda uzun seneler yaşamışlar.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

Clicky