Eski Mısır Sanatı, Ölüler İçin Sanat

  Eski Mısır Sanatı (İÖ -3000-30) Mısır medeniyeti yaklaşık 3000 yıl sürdü ve bu süre içinde Mısır'da sanat neredeyse hiç değişmedi. Erken dönem sanatçıları, her türden tasvirin nasıl yapılması gerektiğine dair bir...

Başlatan: Maui - Güncelleme: 28 Aralık 2022, 22:11:07 - Gösterim: 478

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eski Mısır Sanatı, Ölüler İçin Sanat


eski misir

 
 Eski Mısır Sanatı (İÖ -3000-30)
 Mısır medeniyeti yaklaşık 3000 yıl sürdü ve bu süre içinde Mısır'da sanat neredeyse hiç değişmedi. Erken dönem sanatçıları, her türden tasvirin nasıl yapılması gerektiğine dair bir sistem geliştirdiler ve bu prensipler nesilden nesle aktarıldı, betimlemenin kuralları haline geldi.
 
 Sanatçılar bu kuralların dışına çıkıp bir üslup geliştiremezdi.
 Büyüye ve selametlerinin devamı için memnun etmeleri gereken tanrılara duydukları inanç, diğer antik uygarlıklar gibi, Mısırlılar üzerinde de derin etkiler bırakmıştır. Çoğu sanat eseri bu bilincin etkisiyle ortaya çıkmıştır. Dini inanışlarının temelinde ahiret inancı yatar.
 
 Mısır mezar resimleri
 Kraliçe Nefertari'nin mezarı bu dönemin kraliyet mezarlarının tipik bir örneğidir. Mezarın, dini metinler ve kraliçenin hayatından kesitlerin yer aldığı boyalı kabartmalarla dekore edilmesiyle, Nefertari'nin öbür dünyaya geçişine yardımcı olmak amaçlanmıştır. İÖ 1255 yıllarında yapılmış olan ve onu satranç oynarken gösteren bu resim, betimleme kurallarına uymaktadır.
 
 Gövde ve gözler cepheden görünüşleriyle, baş, kol ve bacaklar ise profilden gösterilmektedir. Oyun taşları da profilden, en açık göründükleri şekilde çizilmiştir, imgedeki hiyeroglifler Nefertari'nin dünyevi bedeninden çıkıp bir kuşa dönüşerek ölümsüz hayata kavuşması için hazırlanan bir büyüyü göstermektedir.
 

antik misir

 
 Ölüler İçin sanat
 Mısır'da sanat eserlerinin büyük bir kısmı canlıların görmesi için değil, mezarlar için yapılmıştır. Bu dönemin eserleri bize estetik olarak çekici gelse de, yapılış amacı bambaşkadır. Eski Mısır dilinde "heykeltıraş" için kullanılan kelimelerden biri olan "canlı tutan"da bu amacın ipuçlarını bulabiliriz. Mısırlı sanatçılar için amaç ne bir şeyleri süslemek veya güzelleştirmek ne de eserleriyle etraflarındaki insanlara şans getirmekti. Tüm Mısırlı sanatçıların tek bir amacı vardı, o da (varlıklı) ölülerin ahret hayatına kavuşmalarına yardımcı olmak ve tanrılar tarafından kabul edilip bu dünyadaki yaşamlarına devam etmelerini sağlamaktı.
 
 Bu yüzden mezarlar, gündelik nesnelerle ve defnedilen kişinin günlük hayatından sahnelerle donatılırdı. Mezarlara, aile üyeleri ve hizmetçiler gibi çevrelerindeki insanların resimlerinin yanı sıra, ölen kişinin hayatını nasıl geçirdiğini anlatan heykeller de konurdu. Eski Mısırlılar, mezar kapandıktan sonra, içindeki resim, kabartma ya da heykellerin tasvir ettikleri kişiye dönüşeceklerine inanırdı. Bu inanışa göre, bir hizmetçinin tasviri, öbür dünyada gerek duyulduğunda hizmetçinin yerine geçerdi.
 
 Titiz bir sistem
 Sanatçının görevi her şeyi olabildiğince açık ve net göstermekti. Bu sebeple, sanat özünde şematikti. Bireysel yorumlar, gözleme dayalı çizimler, hayal gücü mahsulü süslemeler, kuralları ihlal eden tüm ekleme ve değişiklikler kesinlikle yasaktı. Öte yandan, sanatçılar, uzun çıraklık dönemleri boyunca, betimlemenin katı kurallarını ezberlemek ve bu kuralları tüm resim, kabartma ve heykellerde kullanmak zorundaydılar.
 
 Mısır sanatında karşımıza çıkan şekiller ve biçimler basit gözükse de, geometrik düzen ve tüm unsurların yerleştiriliş şekli karmaşık bir denge ve uyum barındırır. Burada amaç, üslupçuluğu ve muğlaklığı ortadan kaldırmaktı. Bunu gerçekleştirirken bir yandan da mutlak temsil biçimleri sayesinde yüzyıllar boyunca hayranlık duyulan ve taklit edilen kendine özgü ve dikkat çekici bir biçim dili yaratmış oldular.
 

antik misir

 
 Yöntem
 Sanatçıların, eserlerine metodik ve sistematik bir yaklaşımları vardı. Örneğin, duvar resimlerinin altyapısında bulunan ızgara sistemini oluşturan çizgiler, kırmızı boyaya batırılmış sicim kullanılarak oluşturulurdu. Daha sonra, papirüs üzerine yapılan eskizler hafifçe çizilip, son olarak resim canlı ve mat renklere boyanırdı. Derinlik, perspektif ya da dokuyu yansıtmak için çaba gösterilmez, ne nereden iyi gözüküyorsa öyle çizilirdi. Kabartmalar da benzer yöntemlerle yapılırdı.
 
 Taş bloklardan oyulan heykeller de tasvir geleneğinin katı kurallarını takip ederdi. Ölü bir firavunun heykeli, ruhu için bir sığmak teşkil ederdi. Heykel, sert bir taş kütlesinden yapılmışsa, bu sığınak sonsuza kadar dayanırdı.
 
 Tasvir kuralları
 Uzuvlar ve tüm unsurlar en tipik açılarından gösterilir. En önemli kişiler, en büyük boyutta olanlardır. Örneğin, erkekler karılarından daha büyüktür. Hizmetçiler, eşlerin ikisinden de daha küçüktür. Kadınlar pasif dururken, erkekler daha aktif bir rolde resmedilir. Erkekler, koyu kızıl, kahve tonlarına kadınlar ise genellikle açık sarıya boyanır. Ağaç, ev ya da kayık gibi nesneler profilden çizilirken, nehirler ve balıklar kuşbakışı çizilir.
 
 Sayıları iki bini aşan tanrıların her birinin nasıl görünmesi gerektiği ile ilgili katı kurallar vardır. Yaratılışı simgeleyen bokböceği veya doğurganlığı simgeleyen kurbağa ve ördek gibi, tanrıların anladığı düşünülen semboller genellikle resimlere eklenir. Oturur pozisyondaki heykellerde eller her zaman dizlerin üzerindedir ve ayakta duran figürlerin bir ayağı diğer ayaktan bir adım öndedir.
 
 Resim ve kabartmalar gibi heykelcilik de görsel gerçekler yerine önceden belirlenmiş kurallara bağlıdır. Bu yüzen heykelleri, firavunların kendilerine birebir benzemez. Kalıcılık gerçeğe yakınlıktan daha önemlidir. Mısırlılar, bu yöntem sayesinde üst düzey soyluları, ama en çok da kraliyet ailesinden ölüleri mezarlarında koruyacaklarına inanırdı. Böylece, tanrılar bütün sembolleri, duaları, tılsım ve sunuları anlayacak ve defnedilen kişiyi öbür dünyaya ve ölümsüzlüğe taşıyacaktı.
 
 Üç Özellik
 Mısır'da sanat başladığı gibi devam etti. İlk başlarda bir gelişim evresi görülmedi ve bütün dönem boyunca sadece bir kez üslup değişikliği yaşandı. İlk zamanların sanatı da geç dönemlerle kıyas edebilecek derecede ustalık taşır. Bunun sebebi Mısır kültürünün üç temel unsurudur: Din, ölüm ve köklü geleneklere bağlılık.
 
 
 Alinti

 
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

Clicky