Evden çalışma süreleri uzadıkça aslında insanların farklı deneyimlemelere de ev sahipliği yaptığı gözleniyor/gözlemleniyor.
Her ne kadar literatürde, bazı eğitimlerde ve evden ya da uzaktan çalışmayı uzun süre deneyimlemeyenlere göre daha az zihinsel yıpranmadan söz edilse de 2017 yılından bugüne uzaktan bir ekiple, farklı projelerle, ekiplerle ve uzun süredir uzaktan (remote) çalışmayı deneyimleyen biri olarak açıkçası tam tersini belirtmek isterim.Geçerli bir eklenti ID'si değil.
- Uzaktan çalışma ile istenilen çalışma ortamınızı tasarlayıp yaratma özgürlüğüne sahipsiniz,
- Yolda geçirdiğiniz vakitten de tasarruf edebilirsiniz ve bu vakti kendinize ayırabilirsiniz,
- Esnek zaman planlaması yapabilirsiniz,
Ancak bu sizin daha az zihinsel yıpranmaya maruz kaldığınız anlamına gelmiyor.
Tünelin sonundaki ışığı bir süre daha göremediğimizi hissettiğimiz, yakın gelecekte daha çok evden çalışmaya maruz kalacağımız da düşünülünce, artan sorumluluklar, artan teknoloji kullanımı, artan rekabet koşulları, problem çözme ve soğukkanlılıkla durumları ne kadar göğüsleyebildiğimiz gibi konular değişkenlik gösteriyor. Tükenmişlik sendromunun yeni nesil evden çalışma koşullarında bize farklı şekilleriyle kendini gösteriyor.
Tükenmişlik yeni bir kavram değil. Evde çalışmaktan ve her zaman evde olmaktan kaynaklanan yeni bir tükenmişlik biçimiyle uğraşan, birçok WhatsApp grubunda daha çok yazışmaya maruz kalan, sürekli online olarak gün içerisinde nerede ve nasıl vakit geçirdiği araştırılan, akşam mesaileri ve toplantıları ile iş yükü daha çok artan çalışanların sayısı gün geçtikçe artıyor.
İş stresi, kişisel ve toplu sağlık kaygısı, finansal stres ve COVID-19 pandemisinin neden olduğu gibi birçok neden belirli bir tükenmişliğe katkıda bulunuyor.
Peki evden çalışma tükenmişliği nedir ve neden oluyor?Klinik Psikolog Andrew Schwehm, insanlar iş yaşamlarını ve ev yaşamlarını ayıramadıklarında evde işten tükenmişlik olduğunu belirtiyor. İnsanlar, salgın sırasında tek bir alanda çalışırken ve yaşarken ikisini ayırmakta özellikle zorlanıyorlar.
Uzaktan çalışanlar için herhangi bir düzen değişikliği söz konusu olmazken birden bire evden çalışmaya geçen insanların böyle bir düzene özel hayatlarını entegre ederek alışması ve arada sıkışmışlıkları gözle görülür derecede artıyor.
İş saatlerinin kişi tarafından -esnek olsa bile- belirlenememesi, odaklanılamayan konular, zihinsel bölünmeler, çevresel etkiler, özel hayatın getirdiği sorumluluklar, gelen bildirimler de eklendiğinde kişilerin dengesi dağılıyor. Bu durum kronik ya da döngüsel olarak karşımıza çıkıyor.
Alıntı YapSürekli "açık" olma ve bağlantıda olma hissi de, insanları fiziksel ve duygusal olarak yorgun hissettirebiliyor.
Geçerli bir eklenti ID'si değil.
'Evden Çalışma Tükenmişliği'ni nasıl fark ederiz?- İşi zamanında tamamlamamak,
- Sinirlilik, üzüntü veya öfke gibi ruh hali, değişimlerini yaşamak,
- Umutsuzluk, eskiden zevk aldığınız şeylere ilgi kaybı veya yorgunluk gibi depresyon belirtiler,
- İş konusunda cesaretsiz veya ilgisiz hissetmek,
- Yetersiz uyumak, uykusuzluk yaşamak veya uykuya dalmakta güçlük çekmek,
- Göğüs ağrısı, baş ağrısı, artan hastalık, kalp çarpıntısı, baş dönmesi gibi fiziksel semptomların yaşanması gibi belirtilerle fark edebiliriz.
Uzaktan (remote) çalışma modeli ile, ya da tercihen freelance veya tam zamanlı ofisten çalışmanın yanı sıra artık %50 – %40 gibi oranlarda yarı yarıya ya da dönüşümlü iş modelleri de daha çok tercih edilebilir.
Sürekli, tam zamanlı ya da dönemsel, proje bazlı, evden çalışma ya da tam zamanlı çalışanların '
Hibrit' yani 'yarı ev yarı ofis' gibi
çalışma modeli gibi dönüşümlü çalışma modelleri ile 'evden çalışma' süreçleri herkesi daha yakından ilgilendiren konulardan biri olacak.
Evden çalışma ile uzaktan çalışmanın farkını, bir gün müsaitseniz ve merak ederseniz yine konuşalım derim çünkü bazen hayal ettiklerimiz ve gerçekler yine her şekilde olduğu gibi insanlar için ?
Alıntı YapNilüfer Koçyiğit, humanresourcestoday.com