TARİHİN EN UTANÇ VERİCİ DENEYİ: KÜÇÜK ALBERT

J. B. Watson'un 1920 yılında Amerika gerçekleştirdiği Küçük Albert deneyi günümüze kadar pek çok tartışma doğurdu.Watson'un bu deney ile gözlemlemeye çalıştığı şey bir insanın korktuğu/rahatsız olduğu bir şeye verdiği...

Başlatan: Maui - Güncelleme: 22 Kasım 2022, 23:16:36 - Gösterim: 836

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

TARİHİN EN UTANÇ VERİCİ DENEYİ: KÜÇÜK ALBERT


27760-52d0b80dc9ccd771cb6426c7ce6c6305.png

J. B. Watson'un 1920 yılında Amerika gerçekleştirdiği Küçük Albert deneyi günümüze kadar pek çok tartışma doğurdu.Watson'un bu deney ile gözlemlemeye çalıştığı şey bir insanın korktuğu/rahatsız olduğu bir şeye verdiği tepkiyi, başka bir objeyle de tetikleyip tetikleyemeyeceğiydi.


9 aylık olan Albert, öncelikle bir odada yere oturtuldu. Daha sonra Watson, Albert'e bazı objeleri ilk defa ve kısa süreli olarak gösterdi:

beyaz bir fare, bir tavşan, bir köpek, bir maymun, üzerinde tüyler olan ve olmayan iki farklı maske, pamuk, yün, yanan gazete ve bazı başka şeyler. Albert bu objeleri ilk gördüğünde herhangi bir tepki vermedi veya korkmadı.

Watson daha sonra Albert'in eline beyaz bir fare vererek onunla oynamasını sağladı. Ve işte deneyin belki de en korkutucu kısmı başladı. Albert fareye her dokunduğu zaman Watson onun arkasında olan çelik bir çubuğa, çekiçle güçlüce vurdu.

Albert bu yüksek sesi duydukça ağlamaya ve korku belirtileri göstermeye başladı. Watson, Albert fareye dokundukça pek çok defa bu gürültülü sesi çıkarmaya devam etti.

Bundan sonrası da deneyin en asıl ilginç kısmı: Albert'e deneyin ilk başında verilen ve herhangi bir tepki vermediği objeler (tüylü yün, tavşan vb.) ona tekrar verildiğinde Albert korku belirtileri göstermeye ve ağlamaya başladı.

image.png

Bu objeler yapısı gereği beyaz bir fareye benzediğinden (gerek renk gerekse tüyler açısından) Albert'e beyaz fareyi çağrıştırdı, dolaylı olarak da Albert'in beyaz fareye dokundukça duyduğu o ürkütücü ve yüksek sesi. Albert, hiç korkmadığı objelerden artık korkmaya şartlanmıştı.

Watson, Albert'in üzerinden deneyin etkilerini kaldıramadan Albert ve annesi gittiler.Albert'e ne olduğunu araştıran psikolog Hall P. Beck, Albert'in deneyden önce de sağlıklı olmadığı, deneyden sonra da çok uzun süre yaşamayarak 1925'te, 6 yaşında öldüğü sonucuna ulaştı.
  (19.21 KB , 150x147 - Gösterim: %1$d 30 .)
  (269.18 KB , 680x370 - Gösterim: %1$d 31 .)
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Tarihler boyunca kucuk Albert  gibi kimler kimler nelere maruz kalmisdir ne iskenceler ne deneyler yasamistir.... Malesef  bu ne ilk ne son olacaktir, her zaman zaman yer degissede bi sekil deneyler yapilmaya devam ediyor.Sadece biz görmuyor duymuyoruz.. hepsini.. diye dusunuyorum.
βεήίм оŁλи βαиα қαŁıЯ , ĢєЯίуε καŁαи үоŁ αŁιЯ..

Doğru söylüyorsun. Bunun gibi nice olaylar vardır ama kaç tanesi gün yüzüne çıktı Allah bilir. İnsanoğlu kadar acımasız bir canlı daha yok dünyada. Mesela bir olay daha okumuştum, çocukları bir odaya toplayarak sadece ihtiyaçları karşılanıyor ama kimse bebeklerle temas etmiyor, sevmiyor, ilgilenmiyor vs. çocuklar ölüyordu. Bulursam paylaşırım onuda. 
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

@Luna 

Alıntı Yap1944 yılında ABD'de yeni doğmuş 20 bebek üzerinde yapılan ilginç bir deneyden bahsedeceğim sizlere:
Araştırmaya göre bebeklerin hiçbir psikolojik ve sosyal ihtiyacı onlara bakım veren kişiler tarafından karşılanmayacak. Son derece temiz bir ortamda sadece fizyolojik ihtiyaç olan yeme, içme yıkanma, bezlerini değiştirme gibi ihtiyaçları karşılanacak. Bakıcıların zorunda kalmadıkça bebeklere dokunması, bebekleri kucaklaması, bebeklerle iletişim kurması ve bebeklere sevgi göstermesi kesinlikle yasaklanmıştır. Yaklaşık dört ay sonra tüm fiziksel ihtiyaçları karşılanmış olmasına rağmen bu bebeklerin yarısından fazlasının öldüğü saptandı. Bunun üzerine deney derhal sonlandırıldı. Hayatta kalan diğer bebekler fiziksel, sosyal ve psikolojik tüm ihtiyaçlarının karşılandığı doğal yaşam ortamına alınsalar da hayatta kalmayı başaramadılar.
*****
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Evet sanki öyle bir olay bende duydumdu, yada bir yerlerde okudum . simdide genleri degistiriliyor bebeklerin yeni bir irk yeni bir nesil yaratma cabalari var,duydunmu bilmiyorum ama dedigim gibi hep deneyler olacak..
βεήίм оŁλи βαиα қαŁıЯ , ĢєЯίуε καŁαи үоŁ αŁιЯ..

Doyumsuz bir türüz, hep bir şeyleri değiştirme dürtüsü var. Doğrusu şimdi adamlara kızıyoruz ama bu tür insanlar olmasada bir çok hastalığın tedavisi henüz bulunamamış olurdu. 
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Watson Psikolojide Behavyorizm (Davranışçılık) ekolünün temsilcisi. Somut uyarıcı ile davranışların şekilleneceğini düşünür. İçsel faktörleri (duygu, zeka, kişilik vb) dikkate almaz. Bu nedenle Albert'in ruhsal dünyasını da mahvetmiştir.

Hatta ünlü sözlerinden biri:
''Bana bir çocuk verin hakim yapayım, bana bir çocuk verin hırsız yapayım.''

Günümüzde deneylerde de etik kurallar artık önem kazandı. Bilim adına her şey ölçüsüz olmamalı.

Değeri Değere Değen Kavrar...

Benzer Konular (5)

Clicky