Kargalar Bir Tür Bilince Sahip mi?
Kargagiller, öznel deneyimlere sahip olabilen nadir hayvanlardan biri olarak insanlar ve bazı primatlar arasına katılabilir.
Çalışmanın sonuçları, kargaların kendi duyusal algılarının farkında olduğunu, birincil ya da duyusal bilinç özelliğine sahip olduklarını ileri sürüyor. C: Tobias Machts / University of Tübingen
Kargalar ve kuzgunlar, zeki olmalarıyla bilinirler; fakat yeni bir çalışma, onların bir tür bilince sahip olduğunu ortaya atıyor. Sharon Begley'in anlattığına göre daha önceleri, bilincin insanlar ve bazı primatlara özel bir alan olduğu düşünülüyordu.
Görsel deneye tabi tutulan kargaların beyin aktivitesini ölçen araştırmacılar, kargaların duyusal deneyimlerinin yanı sıra başka bir bilinç katmanına sahip olduklarını fark etti. [I]Science[/I] adlı dergide yazarlar; bu iki algı katmanının, insanların "öznel deneyim" olarak adlandırdıkları şeyin bir türünü oluşturduğu konusunu tartışıyor.
Şimdiye dek bu tür bir bilince, sadece kuşlardan tamamıyla farklı bir beyin yapısına sahip olan insanlarda ve bazı primatlarda rastlanıyordu.
Tübingen Üniversitesi'nde hayvan fizyoloğu olan çalışmanın başyazarı Andreas Nieder, "Çalışmamızın sonuçları, bilincin evrimine ve nörobiyolojik sınırlarına dair yeni bir bakış açısı sunuyor." diyor.
Deneyler, ekranda bir figür gördüklerinde renkli bir ışığı gagalamak üzere eğitilmiş iki karganın beyin aktivitelerinin gözlemlenmesini içeriyordu. Bu görsel uyarıcıların büyük çoğunluğu parlak ve netti fakat bazıları öyle soluktu ki kargalar onları fark edemedi. Kargalar, herhangi bir şey görüp görmediklerini kırmızı ve mavi ışıkları kullanarak bildirmek için eğitilmişlerdi. Bazı denemelerde kırmızı ışık, kargaların bir şey gördüklerinde ekranı gagalamaları gerektiği anlamına gelirken mavi ışık, herhangi bir yanıt verilmediği anlamına geliyordu. Diğer denemelerde ise mavi ışık, herhangi bir şey fark etmeyen kargalara ekranı gagalamalarını söylemek için kullanılırken kırmızı ışık, kargaların oldukları yerde kalabilecekleri anlamına geliyordu.
"Kargaların beyinlerine bağlanan elektrotlar gösterdi ki eğer karganın cevabı 'evet' ise, uyarıcının belirdiği ve karganın ekranı gagaladığı zaman arasında yüksek beyin aktivitesi oluşuyordu." diye aktarıyor [I]Science Alert[/I] yazarı Michelle Starr. "Eğer cevap 'hayır' ise, sinir hücresi aktivitesinde bir değişiklik meydana gelmiyordu. Uyarıcı ile kuşun cevabı arasındaki zaman aralığındaki yüksek beyin aktivitesi o kadar güvenilirdi ki araştırmacılar, verecekleri cevapları tahmin etmek için kargaların beyin aktivitelerini kullandılar."
Dahası, kargaların yanıtları yalnızca ekrandaki figürün parlaklığı ve netliğine verilen bir cevaptan ibaret değildi. Eşit parlaklığa sahip soluk figürler, kargaların çeşitlenen yanıtlar vermesini sağlayabiliyordu. Bu gözlem, kargalar figürleri fark ettiğinde gerçekleşen ikincil zihinsel sürecin varlığını destekliyordu.
"Subjektif ögeler içermeyen görsel bilgileri temsil eden sinir hücrelerinin, aynı yoğunluktaki görsel uyarıcılara aynı cevapları vermeleri beklenir." diyor Nieder. "Elde ettiğimiz sonuçlar, karga beyninin daha yüksek işleme seviyelerindeki sinir hücrelerinin öznel deneyimlerden etkilendiğini ya da daha net ifade edecek olursak öznel deneyimler ürettiğini kesin olarak gösteriyor."
Çalışmanın bir analizini [I]Science [/I]adlı dergide yayımlayan, Vanderbilt Üniversitesi'nden nörobiyolog Suzana Herculano-Houzel, [I]STAT[/I] adlı siteye, "Kargaların nöronları yalnızca onlara gösterilen şeyi temsil eden aktiviteye sahip değildir; aynı zamanda -onlara gösterilen şeyin ne olduğu fark etmeksizin- gördükleri şeyi yorumlayan aktivitelere de sahiptir." diyor. Görsel uyarıcının işlendiği bu ikincil katman, uyaranın ekranda belirdiği zaman ile karganın yanıtını verdiği zaman arasında ortaya çıkıyor.
"Bu, tam da bizim daha sonra aktaracağımız düşüncelerin inşasına katılan nöronlardan beklenecek bir şey." diyen Herculano-Houzel, bu durumun, bu kuşların bilişsel anlamda maymunlar ve hatta insansı-maymunlar kadar yetenekli olduğunu gösterdiğini ekliyor.
|