Sömestir Tatili Avrupa'da 1 Ay Oluyor

Sömestr tatiline artık sayılı günler kaldı diyebiliriz. Ülkemizde sömestr tatili 20 Ocak Cuma günü başlayacak. Bilindiği üzere ara tatil 15 gün olarak uygulanıyor. Elbette buradaki 15 gün ifadesi biraz söz gelimi diyebiliriz....

Başlatan: Asrevya - Güncelleme: 17 Ocak 2023, 02:46:46 - Gösterim: 495

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Sömestir Tatili Avrupa'da 1 Ay Oluyor


Sömestr tatiline artık sayılı günler kaldı diyebiliriz. Ülkemizde sömestr tatili 20 Ocak Cuma günü başlayacak. Bilindiği üzere ara tatil 15 gün olarak uygulanıyor. Elbette buradaki 15 gün ifadesi biraz söz gelimi diyebiliriz. Çünkü tatil 2 hafta. Hatta aradan hafta sonlarını da çıkarsak 10 günlük bir tatilin olduğunu ifade edebiliriz.




Bilindiği üzere son yıllarda ara tatil haricinde 5 günlük iki tatil de uygulanıyor. Dönem ortasında uygulanan bu tatillerde öğrenciler 1 hafta boyunca okula gitmiyorlar. Nitekim bu yöntem Avrupa'da pek çok ülkede bu sistem uygulanıyordu.

Bazı ülkeler bu sistemi değiştirmeye karar verdiler. Aralarında Türkiye'nin de rol model olarak gördüğü ülkeler ara tatilleri sömestr tatiline dahil ederek süreyi 1 aya uzattılar. Bu sayede öğrencilerin daha verimli bir kış tatili yapması ön görülüyor.

Tatilin 1 aya yükseltilmesinde pek çok etken söz konusu. Bu etkenler arasında kış tatilinin öne çıkarılması ve turizmin canlandırılması gibi kriterler de söz konusu.

Benzer bir uygulama Türkiye'de de uygulanabilir. Çünkü Türkiye genel olarak eğitim tarzında batıyı takip ediyor.


Mustafa Yılmaz
Değeri Değere Değen Kavrar...

Alıntı YapÇünkü Türkiye genel olarak eğitim tarzında batıyı takip ediyor.

Bu cümleye takıldım. Bütün Avrupa için değil de bizi kıskanan Almanya ile karşılaştırabilirim sadece. 

Tarz derken neyi kastediyor bilemiyorum ama eğer kastettiği; onlarca yıldır kurdukları sistemin değişmemiş olması, çocukları yarış atı gibi sınavdan sınava koşturmamaları, daha 4. sınıfta başlatılan çocuğun öğrenme yeteneği ve ilgi alanlarına göre yönlendirilmeye başlanması, 9. sınıfa gelen çocukları sınavlarla değil de derslerde başarılarına göre meslek eğitimi veya üniversiteye yönlendirmeleri, 25 kişilik sınıflara kalabalık demeleri, özel okul ve dershanelere prim vermemeleri ve sadece devlet okulları ile devam etmeleri vb. say say bitmez uygulamalarsa inşallah takip ederiz. 

Tarzlarla uğraşacağımıza içerik için çaba harcayabilsek keşke...

@Banemin, abi ne güzel söyledin. Türkiye'de ki eğitim sistemi baştan sona yanlış. İlk okul bir ve iki de Kıbrıs'ta okudu kızım. Türkiye'de ki arkadaşların çocuklarına deli gibi ödev verilirken Kıbrıs'ta çocuklara az ödev veriliyordu. Okulda süreli sosyal etkinlikler düzenliyorlardı. Biz Türkiye'yeye dönünce yandık, bizim kız çok geri kalacak diyorduk ama sınıfında bırak geri kalmayı önlerine bile geçti.

Şimdi durumumuz ne, iki ay önce özel okula vermek zorunda kaldım. Devlet okulunda sınıflar 36-40 kişilik, öğretmenler yetişemiyor. Maalesef bazı öğretmenlerimizin içi geçmiş, çocuğun durumunu soruyoruz bilmiyorum diyor. Çocuk eve geliyor öğretmenler bişey anlatmıyor, sınıf ahır gibi diyor. Hiç aklımda yokken okul değiştirdik. Peki neden özel okulları tercih etmek zorunda kalıyoruz ya da özel okullara gönderecek durumu olan ailelerin çocukları mı daha iyi eğitimi hakediyor da gönderemeyen ailelerin  çocukları mecbur mu 40 kişilik sınıfta okutmaya.

Özel okullara hep karşıydım, notların şişirildiğini ve çocukların şımartıldığını düşünürdüm ama şuan devlet okulu ile karşılaştırınca iyi bir karar aldığımı düşünüyorum. Bu şekilde olmamalı ama eğer Avrupa'dan bişeyler alacaksak iyi şeyler almalıyız. Benim ülkemin çocuğu, genci Avrupa'dakilerden değersiz değil. En iyisini hak ediyorlar.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Özel hastane sahiplerinin sağlık bakanı, özel okulları olanın milli eğitim bakanı yapıldığı bir ülkede yaşıyoruz maalesef.

Sağlık ve eğitim gibi iki temel ihtiyacı karşılaması gereken sosyal devlet bunları kar amacı güden zihniyete teslim eder ve teslim olursa bunları yaşamamız kaçınılmaz oluyor.

Yarıştırılan öğrencilerin yanına artık yarıştırılan öğretmenler de konmaya başladı. KPSS sınavları, mülakatlar ve haketmediği halde kadro alanlar kesmedi bu sistemi. Öğretmene performans notu altında veliler de dahil mesai arkadaşlarını bile devreye soktular ve onların değerlendirmeleri ışığında !!! öğretmenlerin performanslarını ve yeterliliklerini ölçecekler. Beyleri bu da kesmedi üstüne bir de sınav yapalım ve uzman öğretmen atayalım dediler birilerini (hakedenleri kesinlikle tenzih ederim ama bu yol yol değil). Çünkü sınav sistemlerinin ne kadar güvenilir olduğu hepimizce malum.

Eğer herhangi bir meslek kuruluşu için insan yetiştiriyorsan bu insanlara uzun yıllar boyunca eğitim verirken bunların o meslekler için yeterli olup olmadığını anlayan bir sistemin olması lazım. Şaibeli sınavlarda hakedenle haketmeyenleri aynı potaya koyup sonra çalınan sorular, yazı/tura seçeneği veya mülakatlarınızla vasıfsızları bu mesleklerde belli bir yere getirirseniz ondan sonra sisteminizde tıkanır, yeterli/yetersiz ayrımıda yapamazsınız ve bu mesleklere gönül vermiş, ideallerinden taviz vermemiş, ülkesi ve insanları için bir şeyler yapmak isteyen koca gönüllü ve mesleğinin tüm vasıflarını üzerinde taşıyan insanlarıda küstürmüş olursunuz.

Ne kadar doluymuşum ya bi' sus @Kerem. :D

Abi tartışılacak, konuşulacak çok konu varda, her yerde yazılıp konuşulmuyor :) 
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Kerem kreşleri saymazsak 6 yaşında bu sisteme emanet ediyoruz çocuklarımızı eğitim alsınlar diye. Devletin yaptığı binalarda, devletin kurduğu sistemle, devletin atadığı öğretmenlerle devam eden bir süreç bu. Ama çocuklarımız üniversite yaşına gelince verdiği 12 yıllık eğitimin sonucunda çocuklara "gel şu sınava bir gir bakalım üni için yeterli misin?" diye soran bir devlet. Sen kendi yetiştirdiğin çocuğun yeterli olup olmadığını 12 yıl boyunca anlayamamışsın tek bir sınavla mı anlayacaksın diye sorarlar adama. Sonrasında üniversiteye bitirenine de gel bakalım KPSS 'ye gir bir bakalım atanmayı hak ediyor musun diye sormaya devam eden bir rezillik silsilesi...

Kendi eğitip yetiştirdiklerinden emin olamayan, güvenemeyen bir sistem!..

Hay! tarzına hayran olduklarım!..

Alıntı yapılan: Banemin - 17 Ocak 2023, 11:33:07Kendi eğitip yetiştirdiklerinden emin olamayan, güvenemeyen bir sistem!..

Çocuklar bişey öğrenmiyor çünkü, verilen eğitim yazılıları geçecek kadar ezberden ibaret. Hepimiz belirli bir eğitimden geçtik, geriye ne kaldı. Tarih mi, edebiyat mı, felsefe mi. Yarım yamalak bilgiler. Sende yukarıda yazdın abi, çocuklara yeteneğine göre, kapasitesine göre eğitim verilmeli. Biz balığa ağaca çıkmasını öğretmeye çalışıyoruz. Sonra adı lys, öss, kpss ne dersen artık hadi tırman bakalım olmuş mu diyoruz. Olmaz ki.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

Clicky