Başlangıç için 35mm'i tercih edin
Eğer fotoğraf çekmeye yeni başladıysanız, 35 mm'lik bir lens ile başlamanızı tavsiye ederiz. En popüler lens çeşitlerinden bir tanesi olan 35 mm, eğer fotoğrafçılığa henüz yeni başladıysanız daha hızlı adapte olmanızı sağlıyor. Göze en yakın görüş açısını sağlayan 35mm lensler, 17mm gibi geniş açı veya 300 mm lensler gibi telefoto özelliğine sahip olmak yerine, daha çok manzara odaklı fotoğraflar çekmenizi sağlıyor. Tabi bununla birlikte, 35mm lense göre fotoğrafın uzaklığını, ISO, diyafram aralığı gibi ayarlarını da doğru yapmanız gerekiyor.
Daha sonrasında çekmek istediğiniz fotoğraflara göre daha geniş açılara sahip veya telefoto odaklı lensleri de satın alabilirsiniz. Ama eğer fotoğrafçılığa yeni başladıysanız, kullanımı en kolay olan lensleri tercih etmeniz gerekiyor. Daha sonrasında kendinizi geliştirerek yeni lensler deneyimlemeniz, fotoğrafçılığa daha hakim olmanızda büyük rol oynuyor.
Pozlama üçgeni kuralını öğrenin:
Gelelim analog fotoğrafçılığın altın ve temel kurallarından bir tanesi olan pozlama üçgeni kuralına. Analog fotoğrafçılık üzerine ustalaşmış, deneyimli fotoğrafçılardan bazıları bu kuralı kendine göre geliştirip, çok daha farklı bir şekilde kullanıyor olsa bile, fotoğrafçılığa yeni başlayan kullanıcılar için altın niteliğinde diyebiliriz.
Fotoğraf çektiğiniz esnada dikkat etmeniz gereken üç önemli ayar; ISO, diyafram aralığı ve enstantane hızı. Çektiğiniz ortama, ışığa ve renklere göre ISO ayarınızı, diyafram açıklığınızı ve hızınızı iyi ayarlamanız gerekir. Örnek vermek gerekirse hafif detaylı görseller çekmek istediğinizde yüksek ISO, daha yavaş enstantane hızı ve daha geniş bir diyafram açıklığı ayarlamanız gerekir. Güneşin yoğun olduğu bir fotoğraf çekiyorsanız ise f/16 diyafram açıklığını ayarlayabilir, enstantane hızınız ile ISO'yu birbirine uyumlu bir şekilde ayarlayabilirsiniz. Mesela, ISO 100 ise, hız ayarınız da 1/100 sn olmalı veya ISO 50 ise, hız ayarınız 1/50 olmalı.
Deneme yanılma yolu ile doğru odağı yakalayın:
Eğer bir analog kameraya sahipseniz, bir nesneye odaklamak dijital kameralar kadar kolay olmayacaktır.Özellikle odakladığınız nesne hareketliyse, bu sizin için çok daha zor bir hale geliyor. Bazı analog kameralarda otomatik odaklama özelliği bulunmasına rağmen, deklanşöre bastıktan sonra geçen sürede bu odağınız kaybolabiliyor.
Bunun önüne geçebilmek için sıklıkla odak antremanı yapmanız gerekiyor. Örneğin bir çiçeği, ağacı, oturma bankını, çevrenizdeki insanları sürekli çekerek odağınızı ve bakış açınızı geliştirin. Öncelikle hareketsiz nesneler ile odağınızı geliştirmeye başladıktan sonra, hareketli nesnelerde de odağınızı çalıştırmaya başlayın. Sonucunu oldukça kısa bir sürede fark edeceksiniz. Elbette, bu süreçte farklı odakları deneyimleyerek kendinize özel taktikler de hazırlayabilirsiniz.
Siyah beyaz fotoğraf çekmeyi öğrenin:
Renkli fotoğraflar çekmek gibi, tamamiyle siyah beyaz fotoğraflar çekmekte oldukça zordur. Bir fotoğrafı çektikten sonra, çeşitli araçlar ile siyah beyaz haline getirmeniz çok kolay. Ama bundan önce eğer siyah beyaz bir fotoğraf hazırlıyorsanız dikkat etmeniz gereken konular var.
Dünyayı siyah beyaz görmediğimiz için, renkli fotoğraflarda çıkardığımız performansı siyah beyaz fotoğraflarda çıkarmak daha da zor olabiliyor. Işığı ve gölgeyi daha iyi ayarlamalı, odak alacağınız objeyi farklı açılardan çekmeniz gerekebiliyor. Siyah beyaz bir fotoğraf çekiyorsanız, flaş kullanmanız daha kötü sonuçlar elde etmenize neden olur. Bununla birlikte, kontrast, odağınız ve doku gibi detaylar da siyah beyaz fotoğrafçılıkta oldukça önemli.
Altın oran kuralına ve detaylara hakim olun:
Fotoğrafçılıkta önde gelen kurallar bulunuyor demiştik. Eğer fotoğrafçılığı profesyonel hale getirmek istiyorsanız, bilmeniz gereken altın kurallar bulunuyor.
Bunların başında altın oran ve dengeli kompozisyonlar geliyor. Fotoğraf makinenizde bulunan ızgaraları kullanmanız, hem fotoğraf çekerken daha hakim olmanıza, hem de daha iyi sonuçlar çıkarmanıza yardımcı oluyor. Örneğin, çekmek istediğiniz obje ızgaralarınızın tam ortasına geliyorsa, daha parlak sonuçlar elde edeceksiniz. Daha farklı bakış açılarına sahip olmak için, kendinize çerçeveler oluşturabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse, bir oval yüzük içerisinden arkadaşınızı çekebilir, evinizin penceresinden dışarıdaki manzarayı, yol üzerinden gözünüze çarpan detayları çekebilir, onları bu tarz çerçeveler içine alabilirsiniz.
Etrafınızdaki nesneleri doğru kullandığınızda, çektiğiniz fotoğraflara farklı bakış açıları da kazandırabilirsiniz. Örneğin, ışıklandırma direkleri ile kaplı bir yolda doğru açıyı yakaladığınızda, o görseldeki uzuuun derinliği hissettirebilir, fotoğraflarınızın daha da ilgi çekici olmasını sağlayabilirsiniz.
Dijital kameraların tüyolarını kullanın:
Dijital kameraları ile analog fotoğraf kameraları birbirlerinden farklı özelliklere sahip. Ama, eğer analog fotoğraf kameranızı doğru kullanırsanız, dijital fotoğraf kameraları ile elde edebileceğiniz görüntüleri kolaylıkla elde edebilirsiniz. Mesela, birden fazla obje veya kişinin fotoğrafını çekiyorsanız çoklu pozlama taktiğini kullanmanız gerekiyor.
Çoklu pozlama tekniğini dijital kameralarda veya fotoğraf düzenlemenizi sağlayan araçlarda kolaylıkla kullanabiliyorsunuz. Eğer elinizde birden fazla analog kamera var ise, dijital kameraların size sunduğu çoklu pozlama özelliğini analog kameranızla da yakalayabilirsiniz. Doğru şekilde kullandığınızda, dijital kameralardan daha kaliteli sonuçlar da ortaya koyacağınızı göreceksiniz.
Emirhan Doğan
|
