HİDROELEKTRİK (SU) ENERJİ
Barajda biriken suyun yüksekten borular vasıtası ile düşerken sahip olduğu kinetik enerji; aşağıda bir su tribünü (pervanesi) çevirmesi ve onunda bir elektrik jeneratörünü çevirmesi ile elde edilen elektriğe
"HİDROLİK" bu siteme de
HES (
Hidro
Elektrik
Santral) adı verilir.
HES'ler kısaca su enerjisinin elektrik enerjisine dönüştüğü dev beton yapılardır. Doğal olarak baraj duvar yüksekliği ile gölde biriken su ve debisi barajın gücünü belirler.
Su varlığına göre ülkeler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmaktadır;
- Su fakiri: yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1.000 m3'ten daha az
- Su azlığı: yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 2.000 m3'ten daha az
- Su zengini: yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8.000 - 10.000 m3'ten daha fazla
Türkiye, su zengini bir ülke asla değildir. Kişi başına düşen yıllık 1.500 m3 su miktarına göre ülkemiz "su azlığı" yaşayan bir ülke konumunda olduğu açıktır. Hattâ 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.000 m3/yıl civarında olacağı için "su fakiri" bir ülke olarak söylenebilir. Türkiye'de ilk küçük hidroelektrik santral 1902 Tarsus'ta kurulmuştur. Ülkemizin ilk önemli baraj ise içme suyu ihtiyacı için 1936 yılında Ankara'da kurulan Çubuk-1 barajıdır. Seyhan barajı ise 1956'da kurulan
ilk HES (
Hidro
Elektrik
Santrali) olma özelliği taşımaktadır. 1972'de Gökçekaya, 1975'de Keban, 1981'de Hasan Uğurlu, 1984'de Oymapınar, 1987'de Karakaya, 1988'de Altınkaya, 1989'da Menzelef, 1992'de Atatürk barajı Türkiye'nin öne çıkan büyük barajlarıdır.