Geçen aralık ayında "American Journal of Clinical Nutrition" isimli bilim dergisinde balıkta bulunan yağların, beynin yaşlanmasını yavaşlattığı ve ileriki yaşlardaki kavrama, idrak etme ve zeka seviyelerine katkılarıyla ilgili bir bilimsel araştırmanın sonuçları yayınlandı
Araştırmayı yöneten Lawrence Whalley İskoçya'da, Aberdeen Üniversitesi (The University of Aberdeen)'nde akıl sağlığı üzerine çalışan bir profesör. Araştırma sonuçları ise bir hayli dikkat çekici, şöyle ki balık tüketimi ve balıkta bulunan yağların kalbi koruduğu ve kalp damar hastalıklarının önlenmesi için gerekli en önemli besinlerin başında geldiği şimdiye kadar yapılan bilimsel çalışmaların sonucunda yayınlanmıştı. Bu çalışmanın sonuçları ise balık yağlarının bu bilinen faydalarının ötesinde akıl sağlığı ve idrak gücü üzerine olan olumlu sonuçlarını ortaya koyuyor. Bu çalışmanın son bulgularına geçmeden önce bu konuda bazı temel bilgileri hatırlayalım isterseniz.
Balıkta bulunan Omega yağ türleri nedir?Omega' ismini kimyasal yapısından almıştır. Temel kimya bilgilerini hatırlayacak olursak karbonil grubu o yapıya yağ özelliğini verir ve doymamış yağlarda karboknil grubuna bağlı karbon atomları arasında çift bağ vardır. Doymamış yağlar genel olarak bitkisel yağları kapsar ve karbonlar arasındaki çift bağlar bu yağlara sıvı özelliğini verir. Bu çift bağların karbonil grubuna en yakın olanına yunan alfabesinden alfa ile isimlendirilirken en sonuncusuna Omega ismi verilir. İşte balık yağlarındaki Omega ismi buradan gelir. Halk arasında "balıkyağı" olarak bilinen Omega-3 ile bitkisel yağlarda bulunan Omega-6 yağ asitleri döllenme anından başlayarak anne karnından itibaren yaşam boyunca vücudumuzdaki doku hücrelerinin önemli yapı taşlarını oluşturuyorlar. Bu yağlar vücudumuz tarafından üretilmediği için besinlerden alınması şarttır. Omega 3 grubu yağ asitlerinden EPA (eikosapentaeonik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit) adlı iki önemli yağ asidi çeşidinden kaynaklanmaktadır. Çeşitli yayın ya da kaynaklarda Omega 3 içeren pek çok gıda türü verilmektedir. Ancak EPA ve DHA genelde balık yağlarında bulunmaktadır.
Profesör Whalley'in bulgularıİskoçya'da yapılan bu çalışma beslenmesinde yağlı balıklara yer veren ya da supleman olarak balık yağı alan kişiler zeka testlerinde (IQ testleri) yüzde 13 daha yüksek puan alırken aynı zamanda Alzheimer hastalığının oluşma olasılığının da daha düşük olduğu tespit edilmiştir. 300'den fazla kişi ile gerçekleştirilen bu çalışmada balık yağının akıl sağlığı ve özellikle Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etkileri açıkça ortaya konmuştur.
Demans, yani bunama, halen dünyadaki milyonlarca insanı etkilemekte ve yaşlı nüfusunun artmasıyla hastaların sayısı da artmakta ve tedavi gereksinimine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Yaşlılar arasında bunamanın en önemli sebebini Alzheimer hastalığı oluşturmaktadır. Hastalığın önemi açısından ülkemizdeki Alzheimer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Engin Eker'in açıklaması bir hayli çarpıcıdır; "Alzheimer hastalarının sayısının dünyada 18 milyona, Türkiye'de de 250.000'e ulaştı."
Aberdeen ve Edinburgh Üniversitelerinden araştırmayı yöneten grup 1947 yılında yapılan ulusal zeka testi anketine katılan kişilerin bilgilerini inceledi. Test yapıldığında ankete katılanlar o zaman 11 yaşında idiler. Bu kişiler 64 yaşına gelince tekrar zeka testine tabi tutuldular. Araştırmacılar bu deneklere, beslenmelerinden ve aldıkları suplemanlardan Omega-3 seviyelerini tespit etmek üzere sorular yöneltti ve aynı zamanda plazmalarındaki Omega-3 seviyesine bakıldı. Sonuçlar gösterdi ki balık yağı kullananlardaki 64 yaşındaki idrak fonksiyonu kullanmayanlara göre daha yüksekti. Çocukluk zeka seviyesine göre bir ayarlama yapıldığında zihin hızını ölçmek için yapılan testlerde aynı şekilde daha yüksek puan aldılar.
Profesör Whalley yaptığı açıklamada da bu çalışmanın balık yağlarının inflamasyonu azaltarak beynin yaşlanmasını yavaşlattığı yönünde kanıtlandığını açıkladı. Ayrıca şöyle devam etti 'Bizim bulgumuzdaki en büyük fark bunun hafızada değil akıl hızında olması. Balık yağı kullanan beyinler daha hızlı çalışıyor. Kandaki Omega-3 oranları ile zeka testlerinde aldıkları puanlar arasında çok güçlü bir ilişki var. Sonuçlar bana göre balık yağı kullananların diğerlerine göre daha genç beyne sahip oldukları yönünde ve beyinlerin yaşlanması bir iki yaş yavaşlıyor.'
Bu çalışmanın sonuçlarını dikkate alıp beslenmemizde mutlaka balığa yer vermemiz şart gibi gözüküyor. Özellikle yoğun beyin kullanımı gerektiren işlerde çalışanlar, tefekküre önem verenler için balık mutlaka beslenmemizde yerini alması gerekir. Ülkemizde balıkçılığa gerekli önemin verilmediği açıkça ortadadır. Mutfağında balığı en çok kullanan ülkelerde balık taze ve çiğ olarak da tüketilmektedir. Örneğin çiğ balık kullanarak yapılan sushi yemekleri kızartma ya da ızgara ile meydana gelecek balık yağlarının kaybını önlemesi açısından uygun bir yöntemdir. Ayrıca balık tüketme imkanı olmayanlar için süpliman olarak tablet halinde eczanelerden balık yağı temin edilebilir. Son bir hatırlatmada fayda var, her balıkta Omega-3 yağ asidi yoktur ya da miktarı çok azdır. Derin denizlerde yaşayan ve siyah etli olan balıklarda daha yüksektir. Somon, sardalye, uskumru, ton balığı gibi balıklar Omega-3 açısından daha zengindir. Kültür balıklarında Omega-3 seviyesi çok düşüktür. Bu balıklar mısır gibi besinlerle yetiştirildiklerinden yeterli Omega-3 yapamazlar.
Omega-3 yağ asitleri yeterli oranda alınmazsa diğer yağ asitleri onların yerini alır ve bazı kimyasal bilgi taşıyan molekülleri gereksiz yere sentez edilmesine neden olmaktadır. Mutlaka Omega-3 ve diğer yağ asitler arasındaki denge sağlanmalıdır. Günlük kalori gereksinmesinin %0.1 kadar Omega-3 yağ asitleri tarafından sağlanmalıdır.