Organizmamız, fonksiyonlarını yerine getirebilmek için, her besin öğesinden yeterli bir şekilde yararlanmak zorundadır. İnsan organizması çok hassas bir mekanizmadır.
Günümüzde, beslenme koşulları oldukça değişti. ış hayatı, aşırı stres, sağlıksız çevre koşulları, hamilelik, gelişim dönemi, ergenlik dönemi, yaşlılık dönemi, büyük cerrahi girişimler, yeterli ve dengeli beslenmeyi, yaşamımızda her zaman ön plana çıkarmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Bugün dünyada milyonlarca insan açlık ve yetersiz beslenmenin neden olduğu ölüm ve hastalıklarla savaşırken, diğerleri aşırı ve yanlış beslenmenin yol açtığı bozukluklar yüzünden yaşamlarını erken yaşlarda yitirmekte ve çalışamaz duruma gelmektedirler. Sağlıklı kalmak ve verimimizi artırmak istiyorsak, bugünkü beslenme şeklimizin zararlarından kaçınmak ve faydalı taraflarını görüp ona göre beslenmek gerekmektedir.
İnsanın yaşamını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için, elliye yakın türde besin öğesine gereksinmesi vardır. Bu besin öğelerinin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişmenin ve sağlığın bozulacağı unutulmamalıdır. Sağlıklı beslenebilmek için hangi besin öğelerinden ne miktarda yenileceği, hangi yöntemler uygulanarak hazırlanacağı konusunda hepimizin belirli bilinç düzeyine ulaşması zorunludur.
Günümüzde şişmanlık konusu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de güncelliğini korumaktadır.
Zira teknoloji ilerledikçe, insanoğlunu her gün hareketsizliğe sevk etmektedir. Endüstrinin makinalaşması, küçük ev aletlerinin çoğalması, ulaşım kolaylıkları ve araba kullanılmasının yaygınlaşması, hatta arabalarda otomatik vites ve pencerelerin kullanılması, kuruluşlarda idarecilerin ve az hareket getiren işlerin artması, televizyon-bilgisayar kullanılmasının yaygınlaşması, aktivitelerin ve enerji harcamasının azalmasına yol açmaktadır. Sosyal yaşamdaki bu değişmelere paralel olarak birey, beslenme alışkanlıklarını değiştirmediği için enerji dengesinin bir sonucu olarak şişmanlık ortaya çıkmaktadır.
Sigara ve alkolü bırakmak gibi az yemek yemeğe alışmak da kişinin kesin kararlılığı, özverisi ve bu tutumun sürekliliği ile gerçekleşir.
Beslenme: Büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Her canlının yaşamını sürdürebilmesi için beslenmesi zorunludur. Normal büyüme, gelişme ve sağlıklı yaşamak için iyi beslenmek gerekir.
Yeterli ve dengeli beslenme: Tüm besin öğelerini ihtiyacı karşılayacak miktarda ve kalitede, düzenli, sürekli ve ekonomik olarak vücuda sağlamaktır.
Yeterli ve dengeli beslenmenin temel ilkeleri: Kişinin yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel durumuna göre gereksinmesi olan enerjiyi ve her besin ögesini yeterli miktarda sağlayabilmektir. Bu konudaki diğer kriterler ise maliyeti yüksek olmamak, kişinin alışkanlıklarına ters düşmemek, besinleri değerlerini yitirmeden, sağlığa zararlı duruma gelmeden hazırlayıp pişirmek, vücutta en elverişli şekilde kullanılması için 3-5 öğünde dengeli olarak tüketmektir.
Yetersiz ve dengesiz beslenme vücut direncini azalttığından hastalıklara yakalanma olasılıkları artmakta, hastalıklar daha şiddetli geçmekte, büyüme ve gelişme yavaşlamakta, okul ve spor başarısı ile iş verimi azalmaktadır.
İnsanın gereksinmesi olan ve besinlerin bileşiminde yer alan besin ögeleri kimyasal yapılarına ve vücuttaki etkilerine göre 6 grupta toplanabilir. Bunlar proteinler, yağlar, karbon-hidratlar, vitaminler, mineraller ve sudur.
Dr. Haluk Saçaklı
|