Hormon sağlığı için dikkate almanız gereken 12 belirti

Kalp çarpıntısından kaşıntıya kadar, hormonal sisteminizin doğru çalışmadığını gösteren 12 ilginç belirtiyi uzmanlar açıklıyor.  Vücutta çeşitli işlevlerden sorumlu hormonlar, doğru çalışmadığında farklı belirtilere...

Başlatan: Kerem - Güncelleme: 17 Kasım 2024, 15:45:47 - Gösterim: 180

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hormon sağlığı için dikkate almanız gereken 12 belirti


Kalp çarpıntısından kaşıntıya kadar, hormonal sisteminizin doğru çalışmadığını gösteren 12 ilginç belirtiyi uzmanlar açıklıyor.
 


 Vücutta çeşitli işlevlerden sorumlu hormonlar, doğru çalışmadığında farklı belirtilere yol açabiliyor. Diyabet, tiroid ve polikistik over sendromu gibi rahatsızlıklara da neden olabilen hormonal dengesizlikler, bazı erken belirtilerin fark edilmesiyle daha kolay tedavi edilebilir.
 
 
 Uzmanlar Time dergisine endokrinologların dikkate alacağı 12 belirtiyi şöyle açıkladı:
 
 
 Kalp çarpıntısı
 
 Kalp çarpıntısı genellikle tansiyon veya kalp-damar rahatsızlıkları ile ilişkilendirilse de, bu durum bazen tiroit bezindeki sorunlardan kaynaklanabilir. Özellikle hipertiroidizm, kalp atış hızında artışa neden olabilir. NYU Tıp Fakültesi'nden Dr. Rachel Pessah-Pollack, bu tür belirtileri olan hastaların genellikle tiroit hormonlarının seviyelerini kontrol ettirmeleri gerektiğini belirtiyor. Çeşitli tedavi seçenekleri mevcut olup, tiroit bezindeki büyüme veya Graves hastalığı gibi durumlar ilaç veya cerrahi müdahaleyle tedavi edilebilir.
 
 
 Genital bölgede kaşıntı ve susuzluk
 
 Genital bölgede sürekli kaşıntı oluşması, akla cinsel yolla bulaşan hastalıkları veya mantar enfeksiyonunu getirir ancak bu belirti özellikle artan açlık ve susuzluk hissiyle beraber ortaya çıktığında, yeni gelişen diyabetin neden olduğu mantar enfeksiyonundan şüphelenilebilir.
 
 
 İnsülin hormonunda meydana gelen değişiklikler, kandaki şeker oranını da dengesiz hale getirebilir ve şekerle beslenip güçlenen bazı mantarların daha da çoğalmasına neden olabilir. Sıklıkla mantar enfeksiyonu şikayetiniz oluyorsa, bir endokrinolog ile görüşüp hormonlarınızla ilgili her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol etmek iyi olabilir.
 
 Anksiyete
 Ani ve sürekli bir şekilde ortaya çıkan anksiyete, tiroit bezindeki aşırı aktivitenin bir belirtisi olabilir. Hipertiroidizm, sadece fiziksel değişikliklere değil, aynı zamanda ciddi ruhsal belirtilere de yol açar. Dr. Pessah-Pollack, hastaların aşırı endişeli, sinirli hissetmelerinin ve bazen de ellerinde titreme fark etmelerinin yaygın olduğunu belirtiyor. Özellikle daha önce sakin bir yapıya sahipken, aniden sürekli bir endişe hali yaşıyorsanız ve buna uyku sorunları veya kilo değişiklikleri eşlik ediyorsa, tiroit hormonlarınızın değerlendirilmesi gerektiğini düşünebilirsiniz.
 
 
 Tiroit hormonlarındaki dengesizlikler, metabolizma hızını ve genel enerji seviyelerini etkiler. Bu nedenle anksiyete ve stresin kaynağı yalnızca çevresel faktörler olmayabilir. Tiroit hormonlarındaki artışla birlikte bu tür ruhsal belirtiler sıklaşabilir ve endokrinologlar bu durumu hızlıca teşhis edip gerekli tedaviyi önerebilir.
 
 Omuzlar arasında "hörgüç"
 
 Omuzlar arasında "buffalo hörgücü" olarak adlandırılan yağ birikimi, vücuttaki kortizol seviyesinin aşırı yüksek olduğunu gösterebilir. Cushing sendromu olarak bilinen bu durum, vücudun uzun süre boyunca aşırı miktarda kortizol üretmesi sonucu oluşur. Kortizol, normalde stresle başa çıkmamıza yardımcı olan bir hormondur; ancak fazlası, yağın özellikle yüz ve omuz bölgelerinde birikmesine ve ciltte mor çizgiler oluşmasına neden olabilir.
 
 
 Cushing sendromunda, özellikle üst vücut bölgesinde hızlı kilo artışı yaşanırken kollar ve bacaklar daha ince kalabilir. Bu durumun tedavisi için kortizol seviyesinin neden yükseldiğini belirlemek gerekir. Tedavi, kortizol üretimini düzenleyen ilaçlarla veya kortizol salgısına neden olan tümörün ameliyatla alınmasıyla gerçekleştirilebilir.
 
 
 Ani kırıklar
 
 Kırılgan kemikler genellikle romatologların alanı gibi görünse de, endokrinologlar da osteoporozu teşhis edip tedavi ederler. Dr. Rasa Kazlauskaite, özellikle küçük travmalarla ortaya çıkan ya da herhangi bir neden olmadan meydana gelen kırıklarla ilgilenir. Örneğin, öksürme, hapşırma veya sarılma gibi basit hareketler kaburga kırığına neden oluyorsa, bu kırılgan kemiklerin bir işareti olabilir.
 
 
 Ani sıcak basması veya soğuk hissetme
 
 Bir kişinin vücut sıcaklığında ani değişiklikler yaşaması, tiroit ile ilgili bir sorun olduğunun işareti olabilir. Dr. Pessah-Pollack'a göre, bazı hastalar sürekli terleme ve aşırı sıcak hissetme şikayetleriyle gelirken, eskiden üşüyen kişiler bu değişimi fark etmeyebilir. Bu durum hipertiroidizm belirtisi olabilir. Aşırı çalışan bir tiroit bezi metabolizmayı hızlandırarak bu tür belirtilere neden olabilir.
 
 
 Diğer yandan, sürekli soğuk hissetmek de hipotiroidizmin bir belirtisi olabilir. Yetersiz çalışan tiroit bezi metabolizmayı yavaşlatır ve bu da vücut ısısında düşüşe yol açar. Hipotiroidizmli hastalar, genellikle sıcak odalarda bile üşüdüklerini belirtirler. Bu tür belirtiler tiroit hormonlarının kontrol edilmesi gerektiğini işaret edebilir.
 
 
 Seyrekleşen kaşlar
 
 Kaşların dış kısımlarında meydana gelen seyrelme, genellikle hipotiroidizmin yaygın belirtilerinden biridir. Bu durum, "Queen Anne işareti" olarak bilinir ve hipotiroidizmin erken teşhisinde önemli bir rol oynayabilir. Neyse ki, tiroit kaynaklı saç dökülmesi genellikle geçicidir ve uygun tedavi ile kaşlar eski haline dönebilir. Tiroit hormon replasman tedavisi ile hastaların büyük çoğunluğunda bu durum düzelir.
 
 
 Görüş alanının daralması
 
 Ani bir şekilde görüş alanında daralma yaşanması, hipofiz bezinde büyüyen bir tümörün belirtisi olabilir. Hipofiz tümörleri genellikle iyi huylu olsalar da, büyüyerek optik sinir üzerinde baskı yapabilirler ve bu da çevresel görüş kaybına neden olabilir. Dr. Rasa Kazlauskaite, bu tür vakalarda hastaların araba kullanırken şerit değiştirdiklerinde kazalara karışma risklerinin arttığını söylüyor.
 
 
 Bu durum, kadınlarda genellikle adet döngüsü değişiklikleri ile fark edilirken, erkeklerde semptomlar daha yavaş gelişebilir ve genellikle fark edilmeyebilir. Erkek hastalar, bu belirtileri genellikle yaşlanmaya bağlar; ancak bu tür belirtiler ciddi bir sorunun işareti olabilir ve bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.
 
 Tehlikeli derecede yüksek tansiyon
 
 Hipertansiyon genellikle genetik faktörler veya yaşam tarzı alışkanlıklarıyla ilişkilendirilir; ancak endokrinolojik sorunlar da yüksek tansiyonun temel nedeni olabilir. Amerikan Klinik Endokrinoloji Derneği Başkanı Dr. Susan Samson, bazı endokrin kaynaklı hipertansiyon nedenlerinin oldukça belirgin olduğunu, ancak sıklıkla gözden kaçtığını belirtiyor. Böbrek üstü bezlerinde gelişen tümörler (feokromositomlar), tehlikeli derecede yüksek tansiyona yol açabilir. Bu tür vakalarda hastalar şiddetli tansiyon artışları, titreme ve terleme şikayetleriyle başvurur. Samson, hastaların bu durumu genellikle kalp rahatsızlığı sanarak yanlış değerlendirdiğini söylüyor.
 
 
 Yüksek tansiyonun diğer endokrin kaynakları arasında aşırı kortizol seviyeleri ve böbrek üstü bezlerinin ürettiği aldosteron hormonunun fazlalığı yer alıyor. Eğer birden fazla tansiyon ilacı kullanıyor ve tansiyon seviyeleri hala kontrol altına alınamıyorsa, bir endokrinologa görünmekte fayda var. Samson, bu gibi vakalarda endokrinolojik sorunun tedavi edilmesinin hastaların ilaçlardan tamamen kurtulmasını sağlayabileceğini belirtiyor.
 
 
 Egzersiz performansında düşüş
 
 Testosteron seviyelerinin düşük olması, erkeklerde kas kütlesi kaybı ve fitness performansında düşüşe neden olabilir. Dr. Samson, milyonlarca erkeğin düşük testosteron seviyesiyle yaşadığını, ancak çoğunun bu durumun farkında olmadığını belirtiyor. Belirtiler arasında kasların eskisi kadar güçlü olmaması, antrenman sonrası aşırı yorgunluk ve kas ağrıları yer alır. Bu duruma egzersiz intoleransı denir ve testosteron seviyelerindeki azalma, düşük cinsel istek, kötü uyku ve ruh hali değişiklikleri gibi diğer belirtilerle de bağlantılı olabilir.
 
 
 Neyse ki, testosteron replasman tedavisi bu belirtileri büyük ölçüde iyileştirir. Egzersiz performansında fark edilir bir düşüş yaşıyorsanız, altta yatan hormonal bir sorun olup olmadığını öğrenmek için bir endokrinolog ile görüşmek iyi bir fikir olabilir.
 
 
 Emzirme dışı meme akıntısı
 
 Gebelik veya emzirme dönemi dışında meme akıntısı fark ederseniz, bu durum endokrinolojik bir sorunla ilgili olabilir. Dr. Kazlauskaite, bu tür vakaların genellikle prolaktin salgılayan iyi huylu bir hipofiz tümörüne işaret ettiğini belirtiyor. Kadınlar bu durumda genellikle meme kanseri endişesi yaşarlar; ancak tümörler genellikle kansersizdir ve tedaviyle prolaktin seviyeleri normale döner. Bu durum erkeklerde de ortaya çıkabilir. Tedavi, ilaçlarla veya cerrahi müdahale ile yapılabilir ve hastalar genellikle tamamen iyileşir.
 
 
 Büyüyen eller, ayaklar ve dişler arasında genişleyen boşluklar
 Acromegali, hipofiz bezinin aşırı büyüme hormonu üretmesi sonucu gelişen nadir bir hastalıktır. Bu durum, eller ve ayakların büyümesine, yüz hatlarının değişmesine ve dişler arasında boşluklar oluşmasına neden olabilir. Dr. Samson, hastaların genellikle ayakkabı numaralarının büyüdüğünü veya yüzüklerinin parmaklarına uymadığını fark ettiklerini belirtiyor.
 
 
 Dişlerle ilgili problemler de yaygındır. Çenede orantısız büyüme, dişlerin ayrılması ve ısırma sorunları yaşanabilir. Bu durumla ilgili ilk uyarıyı bazen diş hekimleri yapar ve hastalarını endokrinologlara yönlendirir. Acromegali teşhis edildiğinde, genellikle tümör cerrahi olarak çıkarılır ve hormon seviyeleri düşürülür. Tedavi sonrası bazı fiziksel değişiklikler devam edebilir; ancak büyüme hormonu normale döndüğünde hastaların genel sağlık durumu büyük ölçüde iyileşir.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

Clicky