Kış Hastalıkları ve Korunma Yolları Nelerdir?

Kış Hastalıkları ve Korunma Yolları Nelerdir?GripYüksek ateşle başlayıp kas, boğaz ve baş ağrısıyla seyreden gribe, burun akıntısı/ burun tıkanıklığı, bazen de öksürük eşlik ediyor. Yoğun bir yorgunluk hissine neden olan...

Başlatan: Maui - Güncelleme: 20 Kasım 2020, 13:43:29 - Gösterim: 880

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Anahtar Kelimeler [SEO] kış-hastalıklarıkış-hastalıklarından-korunma-yollarıgrip-tedavisisoğuk-algınlığı-tedavisi
Kış Hastalıkları ve Korunma Yolları Nelerdir?


Kış Hastalıkları ve Korunma Yolları Nelerdir?


Grip
Yüksek ateşle başlayıp kas, boğaz ve baş ağrısıyla seyreden gribe, burun akıntısı/ burun tıkanıklığı, bazen de öksürük eşlik ediyor. Yoğun bir yorgunluk hissine neden olan grip tedavi edilmezse ölümcül de olabilen ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Grip aşısı ile yüzde 70-90 oranında önlenebilen gripte istirahat etmek ve bol su içmek çok önemli.

Boğaz enfeksiyonları
Boğaz enfeksiyonları (farenjit, tonsillit) yüksek ateş, yutma sorunu, boğaz-baş ağrısı ve bazen de öksürük, kusma ve karın ağrısına neden oluyor. Beta mikrobu varsa antibiyotik şart. Aksi halde beta enfeksiyonları, kalpten böbreğe ciddi hastalıklara yol açabiliyor.

Zatürre
Yüksek ateş ve balgamlı öksürükle ortaya çıkan zatürre, tek veya iki taraflı olarak akciğer dokusunu tutarak alt solunum yolu enfeksiyonuna neden oluyor. Çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası meydana geliyor. Birçok virüs ve bakteri bu hastalığa neden olabiliyor. Tedavi edilmezse yaşamı tehdit edebiliyor.

Bronşit ve bronşiolit
Alt solunum yolu hastalıkları olan bronşit ve bronşiolit, 'Akciğer ağacı' denilen, solunum yolları dalcıklarının virüs ve bakteriler tarafından iltihaplanması ile oluşuyor. Akciğerlerin küçük hava yollarının hastalığına bronşiolit, büyük hava yollarının hastalığına bronşit deniliyor. Öksürük ve hışıltılı solunuma yol açarken, tedavi edilmezlerse zatürreye yol açabiliyorlar.

Nezle
"Nezleye (soğuk algınlığı) virüsler yol açıyor. Salgı, yakın temas ve solunumla bulaşırken, açık renkli burun akıntısı / tıkanıklığı, boğaz ve burunda kaşıntı hissi, hapşırık ve bazen öksürükle ateş olabiliyor. Soğuk algınlığı için herhangi bir aşı bulunmuyor."

Orta Kulak İltihabı (Otit)
Özellikle soğuk algınlığı, grip, farenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında veya sonrasında bakteri ve virüsler, boğaz ile kulak arasında uzanan östaki kanalı vasıtası ile boğazdan orta kulağa geçerek burada enfeksiyona neden oluyor. Kulak ağrısı, ateş ve işitme azlığı ile kendini gösteriyor. Çocuğunuzu en kısa sürede hekime götürmeniz şart.

Sinüzit
Kafatasını oluşturan kemiklerin arasında sinüs denen boşlukların iç yüzeyini kaplayan dokunun enfeksiyonu sinüzit olarak adlandırılıyor. Sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası geçmeyen koyu kıvamlı burun akıntısı/tıkanıklığı, sabaha karşı artan öksürük ve giderek artan baş-kas-eklem ağrıları, mide bulantısı, iştahsızlık gibi şikayetler olurken ateş de eşlik edebiliyor. Tam tedavi edilmezse kronikleşebiliyor.

Gastroenterit (İshal veya diyare)
"Birçok bakteri ve virüs ishal tablosuna neden olabiliyor. Hastalık hafiften ağır dereceye kadar seyredebiliyor. Hafif seyredebildiği gibi, bazen inatçı kusma ve ateş de eklenerek, hastaneye yatış bile gerekebiliyor. Kış aylarında özellikle kusma, ishal ve ateş ile seyreden bağırsak enfeksiyonu olan rotavirüs çok sık görülüyor."

Kış hastalıklarına karşı hangi önlemler alınmalıdır?

Dengeli ve sağlıklı beslenmek,
Uyku düzenine dikkat etmek, yeterince uyumak,
Özellikle su başta olmak üzere yeterli sıvı tüketmek, gazlı içeceklerden kaçınmak,
Meyve ve sebzenin yanında haftada iki kez balık yemek,
Demir, çinko, D vitamini gibi mineral ve vitamin seviyelerini kontrol ettirmek,
Ihlamur gibi bitki çayları, posası içine ilave edilmiş meyve suları, pekmez ve bal tüketmek,
Kış hastalıkları en çok solunum yolu ile bulaştığından öpmek yerine karşınızdakine başınızla selam vermek,
Kapalı ve kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca kaçınmak,
Elleri sık sık yıkamak ve ağıza, buruna, gözlere sürmemek; çocuklara hijyen kurallarını öğretmek,
Mikroplar sıcakta kolayca ürediklerinden ortamı aşırı ısıtmamak,
Evi, sınıfları ve bulunulan ortamı düzenli havalandırmak,
Ortamda kullanılan klimaların düzenli bakım ve temizliğini yaptırmak,
Süt çocukluğu döneminde mutlaka bebeğinizi emzirmek ve bağışıklığını 'doğal antibiyotik' olan anne sütü ile güçlendirmek,
Ortamda kullanılan klimaların düzenli bakım ve temizliğini yaptırmak
Çok kalın veya inci giysiler giymemek, çocuklara da giydirmemek. Ortama uygun katlı kıyafetler giyip, sıcaklığa göre artırıp azaltmak,
Çocuğunuzu sigara dumanının bulunduğu ortama sokmamak,
İstirahat etmek vücut direncini artıracağından gerekirse okula göndermemek,
Doktorunuz gerekli görürse grip aşısını yaptırmak.

Dr. Dilek Erdönmez
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Kış Hastalıklarından Korunmanın Yolları

Kış aylarında; baş ağrısı, öksürük gibi rahatsızlıkların görülme sıklığı artıyor. Birçok kişi grip, bronşit, farenjit ve nezle gibi hastalıklara yakalanıyor. Kış aylarında hastalıklara yakalanma riskinin artmasına sebep olan farklı etkenler bulunuyor. Gribe sebep olan virüslerin, kuru ve soğuk havalarda daha kolay çoğaldıkları biliniyor. Havaların soğuması ve nem oranının düşmesi ile kış ayları, virüslerin yayılması için uygun ortamı sağlıyor. Üstelik; kuru ve soğuk hava solunum yollarını hassaslaştırıp, enfeksiyon riskini artırıyor. Vücudumuzun ani hava değişimlerine uyum sağlamakta zorlanması da hastalıklara yakalanma riskini arttıran bir diğer etken. Vücudumuz sıcaklık değişimlerine adapte olabilmek için daha çok enerji harcamaya ihtiyaç duyuyor ve bu durum vücut direncinin düşmesine sebep oluyor. Güneş ışığından yeteri kadar faydalanamamak da direncimizin düşmesine ve bağışıklık sistemimizin zayıflamasına yol açıyor. Grip ve nezle gibi hastalıklar doğrudan temas ve solunum yoluyla bulaşıyor. Kışın daha çok kapalı alanlarda vakit geçirmemiz de hastalıkların bulaşma ihtimalini arttırıyor. Kış mevsimi kapımızdayken, kış hastalıklarından korunmanıza yardımcı olacak önerilerimizi paylaştığımız yazımızın size yardımcı olacağını düşünüyoruz.

İyi ve dengeli beslenin.
Kış aylarında, öğün atlamamaya özen gösterin. Günlük diyetinizin, besin değerleri açısından yeterli ve dengeli olmasına dikkat edin. Öğünlerinizde mutlaka sebze ve meyve bulundurun. Mevsimi olan meyve ve sebzeleri tercih etmeniz daha iyi olacaktır. Haftada iki kez düzenli olarak balık tüketmeniz vücut direncinizin artmasına yardımcı olabilir. Alkol, sigara ve fastfood gibi zararlı ürünlerden uzak durmaya çalışın. Her gün bol bol su tüketmeyi de ihmal etmeyin.

Kan değerlerinizi ölçtürün.
Kış mevsiminden önce kan değerlerinizi ölçtürebilirsiniz. Yeterli ve dengeli beslendiğinize inandığınız dönemlerde bile kanınızdaki vitamin ve mineral değerleri düşük olabiliyor. Böyle durumlarda, diyetinize takviye besinler eklemeniz veya ilaç kullanmanız gerekebiliyor. Bu sebeple, doktorunuza danışmanız faydalı olabilir.

İnsanlara daha az temas edin.
Kış hastalıkları temas ve solunum yoluyla bulaştığından, insanlarla ve özellikle kapı kolu gibi sık dokunulan noktalara daha az temas etmeye çalışabilirsiniz. Biriyle selamlaşırken öpüşmek yerine sadece tokalaşmayı tercih edebilirsiniz. Ellerinizi sık sık yıkamanız da hastalıklara yakalanma ihtimalinizi azaltacaktır.

Kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durun.
Hastalıkların daha sık görüldüğü, ani hava değişimlerinin gözlemlendiği mevsim geçişlerinde kalabalık ve kapalı ortamlarda daha az vakit geçirmeye çalışın. Özellikle, toplu taşıma kullanmaktan kaçınabilirsiniz. Hasta insanlardan ve hatta hasta insanların bulunduğu ortamlardan uzak durmanız daha iyi olabilir.

Temiz Hava

Temiz hava almaya çalışın.
Bulunduğunuz odayı sık sık havalandırmaya özen gösterin. Böylece odanız temiz hava ile dolacaktır. Sıcak ortamların mikropların üremesi için çok daha elverişli olduğu biliniyor. Odanızı havalandırarak, oda sıcaklığınızı ideal seviyede tutabilir ve hastalık riskini ortadan kaldırabilirsiniz.

Uyku düzeninize özen gösterin.
Kaliteli bir uyku ve istirahat vücut direncinin artmasına yardımcı olur. Halsizlik hissettiğiniz dönemlerde, en azından sekiz saat uyumaya özen gösterin. Yeteri kadar dinlenebilmeniz ve toparlanabilmeniz için işten izin alabilirsiniz. Eğer çocuğunuz hastalık belirtilerini gösteriyorsa, okula göndermemeniz daha iyi olabilir.

Sıkı giyinin.
Halk arasında, kış aylarında kalın giyinmek gerektiğine dair bir inanış vardır. Ancak, gereğinden fazla kalın giyinmek, terlemenize ve sonrasında üşütmenize sebep olabilir. Bu yüzden; kat kat giyinmeyi ve ortam sıcaklığına göre üstünüzden bazı kıyafetleri çıkarmayı tercih edebilirsiniz.

C Vitamini Limon

Bol bol C vitamini tüketin.
C vitamini, vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Bunun için C vitamini zengini besinler tüketebilirsiniz. Ispanak, brokoli, marul gibi sebzeleri sofranızda bulundurmaya çalışın. Bu sebzeleri çiğ tüketmeniz çok daha iyi olacaktır. Mandalina, greyfurt, portakal, kivi ve nar gibi C vitamini değeri yüksek meyveleri de yiyebilirsiniz. Salatalarınızı, C vitamini ve folik asit deposu güçlü bir antioksidan olan turp ile zenginleştirebilirsiniz. Son olarak, kırmızıbiberin de bünyesinde bol miktarda C vitamini ve potasyum bulundurduğu biliniyor. Taze veya kuru kırmızı biber tüketmeyi tercih edebilirsiniz. Ayrıca besin takviyesi olarak anılan C Vitamini ya da multivitamin haplarını da deneyebilirsiniz.

Bilinçsiz antibiyotik kullanmaktan kaçının.
Avrupa genelinde ülkemiz, bilinçsiz antibiyotik kullanımında ilk sıralarda yer almaktaydı. Bu sebeple artık yalnızca doktor reçetesi ile antibiyotik tedavisine başlayabiliyorsunuz. Doktorunuz antibiyotik kullanmanızı uygun gördüyse; tedavi sürecini yarıda bırakmamaya, ilacınızı dozajına göre belirlenen aralıklarda almaya özen göstermelisiniz. Ayrıca, evde yarım kalmış kutuları kullanmamanız gerekir. Tedavinin yarım bırakılması da, antibiyotiğin vücuttaki etkisini azaltacaktır. Antibiyotiklerdense, doğal ve bitkisel alternatif çözümleri de tercih edebilirsiniz. Örneğin; adaçayının antiseptik ve ateş düşürücü özellikleri olduğu, kefirin ise vücudu gribal enfeksiyonlara karşı koruduğu biliniyor. Nane, sarımsak, soğan ve zencefil de antiseptik özelliklere sahipler. Zencefili sıkma meyve sularınıza katabilir veya toz zencefili limon ve bal ile karıştırarak tüketebilirsiniz.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

1233

Yanıtlar: 8
Gösterim: 2161

4686

Yanıtlar: 10
Gösterim: 3777

497

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4933

6622

Yanıtlar: 0
Gösterim: 385

Clicky