Kardeşlikte Rekabet ve Kıskançlık

nsanların büyük bölümü, "kendini gerçekleştirmek" isterler. Peki insanları şimdiki kendilerinden bir adım öteye, daha iyi olma istencine götüren nedenler arasında "kardeşliğin" rolünü nasıl...

Başlatan: Kerem - Güncelleme: 03 Eylül 2024, 20:37:50 - Gösterim: 418

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kardeşlikte Rekabet ve Kıskançlık


nsanların büyük bölümü, "kendini gerçekleştirmek" isterler. Peki insanları şimdiki kendilerinden bir adım öteye, daha iyi olma istencine götüren nedenler arasında "kardeşliğin" rolünü nasıl değerlendirmeliyiz?

Screenshot_20240704_030541_com.opera.mini.native_edit_169789338840757.jpg

İnsanlar kendilerini daha donanımlı kılabilmek için bir rekabete ihtiyaç duyabilirler. Bu rekabetin kimi zaman bir kıskançlık kimi zaman ise bir dayanışma doğurabilir. Peki ilk rekabet nerede başlar? Bu sorunun cevabını yatay ilişkilerde yani kardeşlik ilişkisi zemininde tartışacağım.


Kardeşler ortak bir ebeveyne sahiptirler ve aynı yere aidiyet beslerler. Bu ortaklık, anne babanın sevgisi, ilgisi, onayı ve tatminini elde etmek için bir rekabet oluşturur. Sonrasında, kardeşler arasındaki rekabet; başarıyla anılan kavramlara taşınır. Sınavlar, kariyer, para kazanma, ilişki kurma gibi.
Küçük kardeş biyolojik, fizyolojik ve gelişimsel açıdan büyüğüne göre dezavantajlı gibi görünse de küçük olmanın avantajı daha fazladır. Çünkü küçük kardeşin bireyleşmesi ve gelişmesi için hala anne-babanın desteğine daha fazla ihtiyacı vardır. Bu sırada büyük çocuk anne babanın ilgisinin kendisinin üzerinden yavaş yavaş çekildiğini hisseder. Küçük kardeş onu alt etmiştir. Büyük çocuğun bu durumdaki farkındalığını ise kıskançlık olarak tanımlayabiliriz. Kendisinden sonra bir kardeşi olan her insanın güçlü duygularından biri kıskançlıktır ve bu duygu diğer ilişkilerde de belirleyici rol oynar.


Küçük kardeş ise gelişimi sırasında kendisinden büyük olan kardeşi ile özdeşleştiği için; neyi yapıp neyi yapmaması, nasıl kabul görüp nasıl onay alacağı gibi durumlarda büyük kardeşe göre yine avantajlı bir konumdadır. Sürmekte olan bu rekabet ise kardeşleri uyarır ve "kendilik donanımını", bireyleşme sürecini daha işlevsel şekilde yapılandırır. Şu soruyu sorabiliriz: "Tek çocukların durumu ne olacak?

Tek çocukların kardeşlik dinamiğine sahip olmaması, tek çocukların bu belirleyici etkilerden yoksun olduğu mesajını vermez. Tek çocukların yaşamında rekabet, anne-baba-çocuk arasındaki ilişkide başlar ve ilerleyen dönemlerde arkadaşlık ilişkileriyle artar. Özdeşim kuracağı figürler ilk etapta anne-baba olsa da, ilerleyen süreçlerde yaşamına dahil olacak olan öğretmenler, arkadaşlar gibi bireyler olacaktır. Lakin sosyalleşme konusunda kardeşi olan bireylerin daha avantajlı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Tek çocuklar bu konuda kardeşi olan bireylere göre daha zor bir durumda olabilirler.
 
  (169.22 KB , 1080x681 - Gösterim: %1$d 12 .)
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (1)

6149

Yanıtlar: 0
Gösterim: 254

Clicky