Antik Romalılar, Hunları 'barbarlar' olarak nitelendiriyordu. Ancak onlardan geriye kalan kemikler bambaşka bir hikaye anlatıyor. İngiliz bilim insanlarının yeni bir araştırması, Hunların Roma İmparatorluğu'nu işgali sırasında yerel halka büyük şiddet ve baskı uyguladığı yönündeki tarih bilgisinin yanlış olduğunu gösterdi.

The Washington Post ve BBC'nin haberlerine göre, İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan araştırma kapsamında, Roma İmparatorluğu'nun bir dönemki sınır bölgesi olan Pannonia'daki (bugünkü Macaristan) mezar alanlarında bulunan 200 kadar insana ait 5. yüzyıldan kalma kemikler incelendi.

Pannonia insanlarının beslenme ve göç hareketliliğine dair bilgi edinmek için mezarlardan çıkarılan diş ve kemiklerde biyokimyasal testler yapıldı. Bu sonuçlar, bazı köylülerin yerlerinden ayrılarak Hunlar gibi sürekli hareket halindeki sığır çobanları haline geldiklerini ve birçoğunun da klanlara katılıp silahlandığını ortaya koydu. Hunlar da burada yerleşik hayat anlayışı ve tarımla uğraşmanın keyfiyle tanıştı. Bu sebeple de seyahat tutkularını ve savaşın şiddetini arkalarında bıraktılar.

Söz konusu araştırmaya göre, Hun İmparatoru Atilla işgal ettiği yerlerde yerel halkla iyi bağlar da kurdu. Atilla ve ordularının sadece korku ve yıkım getirdiği yönündeki bilgiler şüpheli ve tartışmaya açık.

İmparator Atilla illüstrasyonu

Araştırmayı yürüten Cambridge Üniversitesi Arkeoloji bölümünden Susanne Hakenbeck, "Hunlar, Pannonia'daki çiftçilerin ilgisini çeken bir hayat anlayışını buraya taşımış olabilir. Ve aynı zamanda yerel halktan bazı yenilikler öğrenmiş ve bu bölgeye kendileri de yerleşmiş olabilir. Bu, Hunlarla ilgili bugüne kadar bilinen bazı bilgileri tamamen değiştirebilir" dedi.

Roma İmparatorluğu kaynaklarında göçebe Hunlar için, "insanlığın belaları, tehlikeli, toprakların felaketi" gibi ifadeler kullanıldığını hatırlatan Hakenbeck, "İmparatorluğun son yüzyılındaki anlatımlar şiddet sarsıntısı üzerine odaklanıyor. Ancak yeni verilerimiz, sınır bölgesinde yaşayan insanlar arasında belli bir seviyede işbirliği ve bir arada yaşama durumunun olduğu izlenimini veriyor. Kültür savaşlarından çok uzak bir şekilde, hayat tarzları arasındaki değişimler, siyasi olarak istikrarsız zamanlardaki sigorta poliçesi olmuş olabilir" diye konuştu. Araştırma sonuçları PLOS One dergisinin dünkü sayısında yayınlandı.

Araştırmalara göre, Avrupa Hun İmparatorluğu'nun kökeni olan Büyük Hun İmparatorluğu'nu Türk boyları kurdu, yönetti ve Türk kültürü devlete şeklini verdi. Asya'nın batısında bulunan Hunların 350 yılından itibaren Avrupa içlerine kadar ilerlemeleri ile Doğu Avrupa'da bir göç hareketi başlamış, Hunların bu hareketiyle bölgede tutunamayan kavimler, batıya göç etmek zorunda kalmışlardı. Bu kavimler, önlerine çıkan diğer kavimlerin de yerlerinden ayrılmalarına neden olmuştu. Kavimlerin yıllarca süren bu yer değiştirmelerine 'kavimler göçü' denilmiştir. İlk dönem kavimler göçünün ardından Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olmak üzere 395'te ikiye ayrıldı. Göçlere dayanamayan Batı Roma İmparatorluğu ise 476'da yıkıldı.