1938 - Atatürk'ün, akşamüzeri, Evkaf Apartmanı'nda faaliyet gösteren Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'ni ziyareti ve ilgililerden çalışmalar hakkında bilgi alışı.
1936 - Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Beyoğlu yöresinde bir gezinti yapması.
1934 İstanbul Üniversitesi'nde açılan Türk İnkilap Ensitüsü'nde ilk dersi Maarif Vekili Yusuf Hikmet Bey (Bayur) verdi.
1932 - Atatürk'ün, İstanbul'dan Ankara'ya hareketi.
1929 - Takrir-i Sükun Kanunu yürürlükten kalktı.
1925 - Şeyh Sait Ayaklanası: Takrir-i Sükûn Kanunu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabulü. Hükümete geniş (olağanüstü) yetkiler veren Takrir-i Sükûn Kanunu kabul edildi. TBMM isyan bölgesinde ve Ankara'da birer İstiklal Mahkemesi kurulmasına karar verdi.
1924 (3-4) - Abdülmecit'in İstanbul'dan yurt dışına çıkarılışı.
Atatürk'ün, Ankara'da, İstanbul gazeteleri başmuharrirlerine hilâfetin kaldırılması hakkında demeci: "...Bu kararlar millet ve memleket için herhalde çok hayırlıdır ve pek az zamanda bütün bu iyilikler kendisini gösterecektir." [Kocatürk]
1923 - İzmir İktisat Kongresi sona erdi. Kongre sonunda on iki maddelik "Misak-ı İktisadi Esasları" kabul edildi.
1922 - Atatürk'ün, Kâzım Karabekir'in, Meclisin üstünde uzmanlardan oluşacak ikinci bir meclis bulunmasını teklif eden 18 Şubat 1922 tarihli yazısına bu görüşü uygun bulmadığını bildiren cevabı.
Atatürk'ün, Bitlis'te Küfrevîzade Şeyh Abdülbaki Efendi'ye, bölücü faaliyetlere karşı halkın uyarılması ve dikkatli olunması hususunda mektubu. [Kocatürk]
1921 - Enver Paşa'nın, Moskova'dan Atatürk'e mektubu.
1920 - Mustafa Kemal Vahdettin'e bir telgraf çekerek, milli istekleri kollayıp, yerine getirecek bir hükümet kurulmasını istedi.
Atatürk'ün, Padişah Vahdettin'e telgrafı: "...İç ve dış bin türlü ihtirasın köpürmesiyle huzur ve kurtuluşu tehdit altında bulunan memleketimizin, millî vicdana güven veremeyecek bir kabine başkanına hiçbir dakika tahammül edemeyeceğini arz etmeyi vatan vazifesi sayarız!"
Celalettin Arif Bey, Meclis-i Mebusan reisliğine seçildi.
Atatürk'ün, Ali Rıza Paşa Kabinesi'nin istifası üzerine Meclis-i Mebusan Başkanlığı'na telgrafı: "Bütün millet bu tarihî günlerde, millî iradesinin mutlak vekâletine sahip mebusların kesin kararlarını sabırsızlıkla beklemektedir!"
Atatürk'ün komutanlara, valilere, mutasarrıflara, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti merkez şubelerine genelgesi: "...Derhal, millî emelleri tatmin edemeyecek bir kabine başkanına, milletin tahammül edemeyeceğini gayet sert bir dille Padişah'a, Meclis-i Mebusan Başkanlığı'na ve basına bildirmek lâzımdır!"
Atatürk'ün, Kuva-yi Milliye'yi destekleyen basının dikkate alacağı hususlar hakkında Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine telgrafı: "...İslâm âlemi hakkındaki yayınlarda Turanizm ve Panislâmizm propagandasından sakınarak Asya'daki hareketlerin, Müslüman milletler tarafından kendi sınırları ve milliyetleri dahilinde bağımsızlığa kavuşmak davasından ibaret bulunduğunu ilân etmek. Avrupa'da daima emperyalizm kurulmasına hücum etmek. Anadolu ve Rumeli'nin sıkı ve samimî bir millî birlikle varlığını korumaya kararlı olduğunu ispat etmek!"
Atatürk'ün, Konya'da 12. Kolordu Komutanı Albay Fahrettin (Altay) Bey'e telgrafı: "Her türlü ümit ve bekleyişin tersine olarak Ferit Paşa iktidara gelirse Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin, İstanbul'a karşı kesin ve belli uygulamalara girişmekten ibaret olan esası yerine getirmesi tabiîdir"
Atatürk'ün, Reşat Hikmet Bey'in ölümü ile boşalan Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na başkan seçilmesi nedeniyle Celâlettin Arif Bey'e tebrik telgrafı. [Kocatürk]
1919 - İstifa eden Tevfik Paşa'nın yerine Sadrazam olan Damat Ferit Paşa ilk kabinesini kurdu.
1915 - İngiliz ve Fransız harp gemilerinden oluşan Birleşik Filo'nun, Seddülbahir ve Kumkale'ye yeniden bir çıkarma girişiminde bulunması (Gerek Kumkale'ye gerekse Seddülbahir'e çıkan İngiliz kuvvetleri, Türklerin piyade ateşi ve süngü hücumlarıyla karşılaştı. İngilizler, Kumkale'de takviye almalarına rağmen şiddetli karşı ateş sonucu ilerleyemeyip kıyıya çekilmek zorunda kaldılar. Seddülbahir'e çıkan İngiliz kuvvetleri de karşı ateş ve süngü hücumlarıyla püskürtüldüler ve kıyıya atıldılar.
Atatürk'ün, İngilizlerin Seddülbahir'e asker çıkarma girişimi üzerine o bölgede bulunan 26. Alay Komutanı Binbaşı Kadri Bey'e emri: "Bizzat şimdi yanınıza hareket ediyorum. Benim oraya varışıma kadar sahile çıkmış olan düşman mutlaka denize dökülecektir!" (Bu emri takiben Atatürk de Maydos [Eceabat'tan Kirte'ye, oradan da Seddülbahir'e gelmiş ve düşmanın karaya ayak basmış olan kuvvetinin, oradaki kuvvetlerimizin süngü hücumu ile yok edildiğini ve Seddülbahir'den uzaklaştığını görmüştür.
Atatürk'ün, Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı'na yazdığı raporda, Seddülbahir'e çıkan İngilizlere karşı kahramanca savaşan Mehmet Çavuş'un nişanla ödüllendirilmesini istemesi. [Kocatürk]
|