Merhaba, web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize üye olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.

Web sitemize ÜYE OLMADAN konulara cevap verebilir ve anketleri oylayabilirsiniz. Konu açmak ve içeriklerden daha kapsamlı faydalababilmek için lütfen üye olun ya da giriş yapın.

11 Kasım Atatürk Günlüğü

1938 - TBMM, İsmet İnönü'yü oy birliğiyle Cumhurbaşkanı seçti.Büyük Önder Atatürk'ün ölümü üzerine, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na Malatya Milletvekili İsmet İnönü'nün seçilmesi (İsmet İnönü, 22 Mayıs 1950...

Başlatan Asrevya, 28 Mart 2022, 09:45:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

11 Kasım Atatürk Günlüğü

1938 - TBMM, İsmet İnönü'yü oy birliğiyle Cumhurbaşkanı seçti.
Büyük Önder Atatürk'ün ölümü üzerine, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na Malatya Milletvekili İsmet İnönü'nün seçilmesi (İsmet İnönü, 22 Mayıs 1950 tarihine kadar bu görevde kalmıştır).

Sürekli ve danışman hekimlerin, Atatürk'e tahnit yapılmasına dair raporu: "Atatürk'ün defnetme merasimi yapılıncaya kadar nâşın korunması için, gereken şekilde Gülhane Patolojik Anatomi Profesörü Dr. M. Lütfi Aksu tarafından tahnit yapılmasına karar verilmiş ve bu tahnit hemen yapılmıştır." (Raporda Hükümet adına Sağlık Bakanı Dr. Hulusi Alataş ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Asım Arar'ın da imzaları bulunmaktadır). Atatürk'ün nâşının, öğleden evvel -Gülhane Hastanesi Patolojik Anatomi hocası- Prof. Dr. Lütfi Aksu tarafından Dolmabahçe Sarayı'nda tahnit edilmesi. [Kocatürk]

ATATÜRK İÇİN NE DEDİLER...
Dünya Onu Yazdı: Basında Ata'nın Ölümü (Türkçe ve İngilizce)

11 Kasım 1938 tarihinde çıkan gazetelerde, Atatürk için dünyanın duyduğu üzüntüyü dile getiren yazılarda, şu cümleler yer almıştı:

İNGİLTERE
London Times: "O'nun idaresi altında Türkiye, Avrupa'nın kıymetli bir üyesi oldu."
Daily Telegraph: "Atatürk'ün inkılapları neslimizin fevkalade olayıdır."
Daily Express: "Atatürk, Türkiye'yi hesaba katılması icap eden, kuvvetli bir memleket haline getirdi."

ROMANYA
Universal: "Atatürk, zamanımızın en büyük devlet adamlarından biridir."
Timpul: "Romanya, önünde hürmetle ve teveccühkar bir teessürle eğildiği bir dost kaybetmiştir."
Romanya Gazetesi: "Büyük saygı hisleriyle Atatürk'ün hatırasını anıyoruz."

YUNANİSTAN
Katemerini: "Her memleket, milleti zafer, vefa ve saadet yolunda ilerleten büyük adamlarına anıtlar dikecektir."
Elefteron Vima: "O'nun adı dünya tarihinin kahramaları arasında, silinmez bir şekilde kalacaktır. Zira şahsiyeti kendi memleketinin hudutlarını aşmıştır."
Messager Di Athens: "Çok, pek çok devrimler görüldü. Fakat hiçbiri Atatürk'ün cesaret ettiği ve muvaffak olduğu şeyi yapamadı."
Akropolis: "Kılıcının şecaati, Atatürk'ün tek fazileti, tek şan ve şerefi değildir. O'nun barış zamanında yaptıkları, iradesinin kuvvetini ve fikirlerinin parlaklığını daha ziyade ispat etmiştir."

RUSYA
İzvestia: "İsmi yeni Türkiye'nin bütün milli kurtuluş hareketine bağlı olan Kemal Atatürk'ün ölümü, Türk Milleti için büyük bir kayıptır. Türkiye'nin bütün samimi dostları ile yüksek adamın ve devrimizin dikkat çekici şahsiyetinin ölümünden, derin bir surette elem duymaktayız."

ÇEKOSLOVAKYA
Çekoslovakya: "Atatürk'ün şahsında, yeni Türkiye'ye ruh veren bir adam kaybolmuştur. Bu derece yüksek yaradılışta bir adama sahip oluklarından dolayı gıpta ediyoruz."

POLONYA
Polska Zbrozna: "Atatürk, zaferleriyle milletinin hayatında bugünkü yeni merhaleye yol açmıştır."

FRANSA
Jour Eche De Paris: "Atatürk, hür ve müstakil bir Türkiye bırakıyor."
Excelsoir: "Atatürk çok büyük bir şahsiyet, çok büyük bir komutan, politik bir dehadır."
Figaro: "Atatürk, zaferlerinden tevazuyla bahsediyor, her şeyi çok derin görüyordu." Ordre: "Kemal Atatürk, Türk devrimlerinin dehasıydı."

BULGARİSTAN
Zora: "Kemal Atatürk, açık kıvılcımlı gözlerini hayata kapadı. Politik sahneden tükenmez bir enerji, kuvvetli bir sima çekiliyor."

ARNAVUTLUK
Dirita: "Atatürk'ü, yeni Türkiye'nin kuruluşu yolunda katettiği şerefli merhaleleri ile anıyoruz."
Stipi: "Atatürk, eski Türkiye'den modern bir devlet çıkarmıştır."

MACARİSTAN
Uj Magyar: "Modern devlet adamları arasında yeni Türkiye'nin şefi, yüksek bir mevki işgal etmektedir."
Pesti Naplo: "Bütün kainat büyük bir yasa katılıyor."

ALMANYA
Fulkise Becbahter: "Atatürk, azimli bir hareketle milletini tahammül edilmez bir akıbetten kurtaran ve bütün dünyanın hayran kaldığı bir kalkınma yapan ilk devlet başkanı olmuştur."

İTALYA
Gazeta Del Pololo: "Atatürk'ün ölümü ile dünya büyük bir liderini kaybetmiştir."

FİNLANDİYA
Svenska Presse: "Atatürk, eserlerinin büyüklüğü bakımından dünyada çok önemli bir mevki işgal etmektedir."

YUGOSLAVYA
Vrene: "Atatürk, bir defa cisminin toprağa düşeceğini, fakat cumhuriyetin ebedi olduğunu söylemiştir. Yugoslavya hükümeti, bu sözlerindeki hakikate inanmaktadır."

1938 - After Atatürk's death on November 10 1938, the Turkish parliament elects Ismet Inonu president of Turkey on November 11 1938.

World leaders and press pay tribute to Ataturk.

1931 - Atatürk'ün, günü ve geceyi Marmara Köşkü'nde geçirişi.

1930 - Fox Film Şirketi, Ankara Gazi Çiftliği'ni filme aldı.

Atatürk'ün, Fox Film Şirketi tarafından Ankara Gazi Orman Çiftliği'nin filme alınması nedeniyle Amerikan milletine hitaben bir konuşma yapması: "...Türk milleti, tabiatı gereği demokrattır. ..Esas hamuru demokrasi olan Türk milleti, demokrasinin kendisi olduğunu ispat etmiş olan Amerikalılara derin ve kuvvetli bir dostluk hisseder. Ümit ederim ki bu gözlem, iki millet arasındaki dostluğu kökleştirecektir. Yalnız bu kadarla kalmayacaktır, belki bütün insanlığı birbirini sevmeye ve bu müşterek sevgiye mâni olan mazi hurafelerini silmeye, dünyayı barış ve huzur alanına sokmaya vesile olacaktır."

1928 - Millet mektepleri teşkilatına başlanması.

Atatürk'ün, Çankaya'da İsviçre Elçisi Martin Henri'nin güven mektubunu kabulü.

1923 - Atatürk'ün, Çankaya'da, öğle yemeğinden sonra -göğsünde ve sol kolunda şiddetli ağrı ile seyreden- bir koroner spazmı geçirmesi ve Dr. Refik (Saydam) Bey'in tedavisiyle durumun normale dönüşü. [Kocatürk]

1922 - Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda konuşması: "...İstanbul vilâyeti halen düşmanlarımız olan İtilâf Devletleri'nin işgali altındadır ve İstanbul, asırlardan beri fena bir idare makinesinin elinde hastadır, hasta olagelmiştir. Bu sebeple biz, başkent olan bu İstanbul'u, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bir vilâyeti haline getirerek idare etmek istiyoruz." [Kocatürk]

1921 - General Harington'un, İstanbul'dan İngiltere Savunma Bakanlığı'na raporu: "...İstanbul hükümeti aracılığıyla Mustafa Kemal'e yaklaşmak konusunda iyimser değilim. Tek kaygım şu ki, Mustafa Kemal Yunanlıların Anadolu'yu boşaltmaları ve Misak-ı Millî esasları gibi aşırı istekler ileri sürebilir."

1920 - Doğu Cephesi Karargâhı, Gümrü'ye taşındı.
Doğu Cephesi Komutanlığının Ermenilerin mütareke koşullarını kabul etmemesi nedeniyle, birliklerine harekata devam emri vermesi.

Fikriye Hanım'ın, İstanbul'dan vapurla Karadeniz Ereğlisi'ne gelişi, ilçe kaymakamı Naci Bey'in, durumu telgrafla Atatürk'e bildirmesi: "Fikriye Hanımefendi, bugün İstanbul'dan gelmiştir. ...Oraya ne suretle ve hangi yolla hareketi uygun görülürse, yüksek emrinizin beklendiği arz olunur." (Fikriye Hanım, Atatürk'ün üvey babası Ragıp Bey'in kardeşi Albay Hüsamettin Bey'in kızıdır. Bu yakınlık nedeniyle Atatürk'ü tanımış, onun da sevgisini kazanmıştı. Atatürk'ün iznini alarak Anadolu'ya geçtiği günlerde 23-24 yaşlarında olan Fikriye Hanım'ın, Atatürk'e karşı açığa vuramadığı bir sevgi ve aşk beslediği anlaşılmaktadır). [Kocatürk]

Başyaver Salih (Bozok) Bey'in, -Karadeniz Ereğlisi Kaymakamı Naci Bey aracılığıyla- Fikriye Hanım'a telgrafı: "Varışınızı şimdi haber alarak Ankara'ya hareket etmeniz, arkadaşlarımdan olup birkaç gün evvel buraya gelmek üzere Ereğli'ye geldiğini haber aldığım Mithat Beyle birlikte gelmeniz Kaymakamlığa yazılmıştır. ...Hareketinizin bildirilmesi Paşa Hazretlerinin arzuları gereğidir. Sizin de buna göre hareket etmeniz uygundur." (Fikriye Hanım, Mithat Bey'le beraber 13 Kasım 1920 gecesi Karadeniz Ereğlisi'nden vapurla İnebolu'ya, oradan da kara yoluyla -Kastamonu üzerinden- Ankara'ya gelmiştir. [Kocatürk]

1918 - Birinci Dünya Savaşı sona erdi.
Almanya ile Müttefikler, I. Dünya Savaşı'nı bitiren anlaşmayı imzaladı.

Ahmet İzzet Paşa'nın istifası üzerine Tevfik Paşanın kabine kuruşu.

Tevfik Paşa kabinesinin kuruluşu, İngilizlerin Osmanlı hükümetinden Kars, Ardahan ve Batum'un boşaltılmasını istemesi.

Aralarında İsmail Canbulat, Tevfik Rüştü (Araş) Yunus Nadi ve Hüseyin Hüsnü Paşa'nın bulunduğu Teceddüt Fırkası resmen kuruldu.

1918 - Germany signs an armistice ending the fighting on the Western Front.
This is considered the end of The First World War (although fighting continued on other fronts).

1917 - Atatürk'ün, izinli olarak Halep'ten İstanbul'a hareketi.

1917 - Ataturk, Commander of the 7th Army in Syria, returns to Istanbul.

1916 - Atatürk'ün, sabah Bitlis yakınında 15. Alay cephesini denetlemesi, saat 16.00'da tekrar Bitlis'e dönüşü.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1914 - Osmanlı Devleti'nin İngiltere, Fransa ve Rusya'ya savaş ilanı.
Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletlerine savaş ilan etti.

Osmanlı Devleti'nde I. Dünya savaşı için cihat çağrısı yapıldı.

I. DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI DEVLETİ
28 Temmuz 1914'te başlayan ve 11 Kasım 1918'de sona eren I. Dünya Savaşı'na, o dönemde siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri yönden bunalım içindeki Osmanlı Devleti, Almanların ekonomik ve askeri yardım vaatleri ve İttihat ve Terakki Partisi önderleri Enver Paşa, Cemal Paşa ve Talat Paşa'nın şahsi kararları sonucunda katıldı. 2 Ağustos 1914'te önce gizli bir Osmanlı İmparatorluğu-Almanya ittifak anlaşması imzalandı. Aynı gün seferberlik ilan edildi. Akdeniz'de İngilizlerin baskısından kaçan Goben ve Breslaw (Yavuz ve Midilli) adlı Alman savaş gemilerinin, 27 Ekim 1914'te Karadeniz'e açılıp Sivastopol ve Odesa'yı bombalaması üzerine, Rus Ordusu 2 Kasım 1914'te doğudan taarruza geçti. İngiliz ve Fransız savaş gemileri 3 Kasım 1914'te Çanakkale Tabyalarını topa tutmaya başladı. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu fiilen savaşa girdi. 5 Kasım'da, İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. 11 Kasımda bütün Müslümanların Halifenin yanında düşmana karşı savaşa çağrılması anlamına gelen "Cihad-ı Ekber" halka duyuruldu. 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti 2.900.000 askeri silah altına aldı. Dört yıl süren savaş boyunca 253.000'i Çanakkale Cephesi'nde olmak üzere, toplam 400.000 şehit verildi. 1.050.000 asker de yaralandı veya esir düştü. Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı'nda 9 ayrı cephede mücadele verdi. 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi.



Değeri Değere Değen Kavrar...

Benzer Konular (5)

5503

Yanıtlar: 0
Gösterim: 494

5512

Yanıtlar: 0
Gösterim: 504

5498

Yanıtlar: 0
Gösterim: 501

5507

Yanıtlar: 0
Gösterim: 519

5502

Yanıtlar: 0
Gösterim: 467

Clicky