Doğum korkusuna çözüm: Doğuma destek By: Lucifer Date: 06 Ekim 2022, 10:52:53
Doğum fizyolojisi unutuldukça, bir gebeye verilen eğitim ve desteğin kalitesi azaldıkça sezaryen ve travmatik doğum sayıları maalesef artıyor. Doğum esnasında bir gebenin elini tutmak dahi tüm doğum işleyişini değiştirebiliyor. Çünkü kadın güven istiyor, doğum korkusundan kurtulmak istiyor. Sessiz sakin odalar dışında yanında ona destek olan konuşan, dokunan, güç veren güler yüzler bekliyor. Bunu sağlarsak doğum travmalarını belki de çok aza indirebiliriz.
İşinde uzman bir ebe ve doğum destekçisi olmama rağmen ilk doğumumda sağlık problemlerimden ve acil sezaryen ile doğum gerçekleştirmemden ötürü onca bilgime rağmen ben de doğumdan çok korktum, evet korktum. O an acil bir şekilde doğuma alınmamın bende yarattığı korku, doğuma hazır olmayan vücudum ve ne olduğunu anlamadan apar topar çıkarılan yavrum... Ve her şeyin aksi gitmesi, bebeğimi göremeden acil yoğun bakıma gitmesi... O an istediğim tek şey "destek" oldu. İstedim ki biri gelsin gözyaşımı silsin, tek kelimede olsa her şeyin iyi olacağını söylesin... Oysa ikinci doğumumda bu böyle olmadı. Evet, mevcut sağlık problemlerimden yine acil sezaryene alındım ama bu sefer farklıydı. Desteğini her daim hissettiren güven duyduğum bir hekim, güler yüzlü ve açıklama yapan bir ameliyathane ekibi, bebeğimin TTT (tentene temas) kuralı ile bana verilmesi benden tüm travmalarımı almıştı. Evet, sezaryen korkumu yenmiş, gözyaşlarımın yerini tebessüm almıştı mutluydum, gülüyordum. İlk doğumunuz kötü geçti diye ikincisi de kötü geçecek diye kendinizi şartlamamanız gerekir. Öncelikle hekiminize güvenin, doğum süresince var olan kaygılarınızı ve korkularınızı hekiminize danışın. Siz danışmadıkça hekiminiz ya da ebeniz var olan korkularınızı yenmenize yeterince cevap veremeyebilir.
Özellikle ilk gebeliği olan anne adaylarının doğumla ilgili olumsuz düşüncelerinin olması ve deneyimsizliğinin de eklenmesiyle eylem sırasında ne yapacağı, ağrıları ile nasıl başa çıkacağı konusundaki kaygıları hastane ortamına olan adaptasyon sorunu, yapılacak işlemler hakkında bedenen hazır olmadıkları, bu nedenle olumsuz duygular içerisinde oldukları bilinmektedir. Bu yüzden internet ortamında doğumu araştırmak yerine, kurslara gidin ve kitap alın, kitap okuyun. Size destek olacak kişilere de okuduğunuz kitaptaki bilgileri paylaşın, gebelik tek başına sonlandırılacak bir eylem değildir. Eşiniz, anneniz, kayınvalideniz, kardeşiniz, arkadaşınız hepsi birer destek faktörü... Doğumun iyi yönlerini, pozitif olumlamalarla anlatın birbirinize. Çünkü gebenin eş ya da yakın çevresinden aldığı her desteğin doğum gidişatında önemi çok büyüktür. Doğum, doğumhanede ya da sezaryen olacaklar için ameliyathanede başlamaz. Doğum evde başlar, iş hayatında başlar, yakın çevrenizde başlar. Gebelik sürecinde ne kadar iyi destek alır, sizi anlayan size yardımcı olan insanlarla geçirirseniz bu pozitiflikle doğuma gidersiniz. Bu pozitiflik ile bedeninizi bir doğumhaneye, bir ameliyathane ortamına güçlü ve hazır olarak taşırsınız. Sürekli eleştirildiğiniz, yardım görmediğiniz, aksine iş yükünüzün daha artırıldığı bir gebelikte ise kirlenmiş bilinçaltınızla, travmalarınızla, hazır olmayan o ruh halinizle doğuma gidersiniz. Gebeliğinizde her sohbetin başında "biz neler çektik, bizim zamanımızda doğum böyle miydi, bir sen doğurmadın millet 8 taneyi nasıl doğuruyor, yap yap ikinciyi de çok bekleme yap ki ikisi aynı anda büyüsün..." gibi destek verdiğini sananlar sadece işimizi zorlaştırır. Size hem ruhsal hem de bedenen hoşgörüyle yanaşan, ani ruhsal değişimlerinizde yanınızda olan, sizi anlamaya çalışan ve de gebelikte vücudunuzda meydana gelen değişimlerde bulantı, kusma, ağrı, kilo vs. her şeyde sizi anlayacak insanlarla beraber vakit geçirmeye çalışın.
Gebeliğiniz boyunca size negatif gelen huzursuz eden her şeyden uzaklaşın, uzaklaşamadığınız noktalarda susmayı değil konuşarak halletmeyi deneyin. Bilinçaltınızı kirletmelerine izin vermeyin, unutmayın hiçbir şey sizden ve bebeğinizden önemli değil. Bu serüven sizin, güzel doğumlar görmeniz dileğiyle...
Sevgilerimle...
Meryem Üst
Habertürk