Full Version: Kuzeyin Bekçisi İnceburun Deniz Feneri - Sinop
Pages: 1
Kuzeyin Bekçisi İnceburun Deniz Feneri - Sinop By: KeReM @ Date: 15 Aralık 2020, 19:38:48
Yarımadası'nda bulunan ve fırtınadan kaçan denizcilerin gördüklerinde büyük sevinç yaşadığı deniz fenerinin ışığı 155 yıldır yanıyor Denizcilerin "Umut Burnu" olarak bildiği yarımadada 1863 yılından beri aynı ailenin bekçiliğini yaptığı fener, Sinop'u ziyaret eden turistlerin görmeden gitmedikleri yerlerin başında geliyor.
Türkiye'nin en kuzey noktası Sinop'un İnceburun Yarımadası'nda 155 yıllık fener, denizcilere yol göstermeye devam ediyor.
Türkiye'nin en kuzeyindeki noktada, 1863 yılında inşa edilen ve eskiden gaz yağı, bugün elektrikle çalıştırılan İnceburun Fener'i, gecenin karanlığında denizdeki gemilere göz kırpıyor. İnceburun Feneri'nin bekçiliğini ise ilk günden bugüne 6 kuşaktır Çilesiz ailesi sürdürüyor.
Deniz seviyesinden 38 metre yükseklikteki alana 12 metre yüksekliğinde inşa edilen fener, Sinop'u ziyaret eden turistlerin görmeden gitmedikleri yerlerin başında geliyor.
Fenerin bekçisi Ahmet Çilesiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük dedesi, dedesi, amcaları, babasının ardından bekçilik görevini ağabeyinin sürdürdüğünü söyledi.
Deniz feneri bekçiliğinin, babadan oğla geçen mesleklerden biri olduğunu belirten Ahmet Çilesiz, İnceburun Deniz Feneri'nin içinde bekçi bulunan nadir fenerlerden biri olduğunu anlattı.
Ailesinin 1,5 asırdır koruduğu fenerin kültürel ve tarihi özelliği bulunduğuna işaret eden Çilesiz, şunları dile getirdi:
"1863 yılında Þaban Efendi ile başlayan deniz feneri bekçiliğini 6. kuşak olan ağabeyim Erol Çilesiz sürdürüyor. İlk dönemlerde fener gaz yağı ile çalıştırılmış. Daha sonra asetilen gazına çevrilmiş. Þimdi ise elektrik enerjisi ile çalışıyor. Teknolojiye uyum sağladı. Geçmişte fenerin bir saat yanmaması idam nedeniymiş. Bu fenerin önemi çok fazla o devirlerde. Þimdi fotosel var. Gece otomatik olarak elektrik devreye giriyor gün ışıdığında ise sönüyor. Yani fenerin son bekçileriyiz artık."
Fenerin turistlerin ilgisini çektiğini belirten Çilesiz, burasını görmeye yurt içi ve dışından çok sayıda ziyaretçinin geldiğini ifade etti.
İnceburun Deniz Feneri'ne yılın bütün aylarında ziyaretçi getirdiğini aktaran Turizmci Ahmet Tahtacı, "Umut Burnu" olarak da bilinen İnceburun Feneri'nin önem taşıdığını vurguladı.
Karadeniz'de fırtınaya yakalanan gemicilerin İnceburun'daki fener ışığını görmeyi umutla beklediğini bu nedenle İnceburun'un "Umut Burnu" olarak da bilindiğini bildiren Tahtacı, "Burası çok önemli bir fener. Buranın tarihi bir değeri var. İnsanlar görmek istiyor. Burayı gören denizciler çok sevinirdi. Fırtınadan kaçar burayı dönünce Sinop limanın girerdi. Tarihi ve doğal güzelliği var, bu nedenle yerli ve yabancı turistler buraya özel ilgi gösteriyor. Yılın her mevsiminde turist getiriyoruz." dedi.
İnceburun Feneri'ni görmeye gelenler ise hem tarihi bir feneri gördüklerini hem de Türkiye'nin en kuzey noktasında bulunmanın ayrıcalığını yaşadıklarını ifade etti.
Kaynak: milliyet.com.tr
"Kuzeyin Bekçisi" 155 Yıldır Denizcilere Yol Gösteriyor
Türkiye'nin en kuzey noktası Sinop'un İnceburun
Türkiye'nin en kuzey noktası Sinop'un İnceburun
Yarımadası'nda bulunan ve fırtınadan kaçan denizcilerin gördüklerinde büyük sevinç yaşadığı deniz fenerinin ışığı 155 yıldır yanıyor Denizcilerin "Umut Burnu" olarak bildiği yarımadada 1863 yılından beri aynı ailenin bekçiliğini yaptığı fener, Sinop'u ziyaret eden turistlerin görmeden gitmedikleri yerlerin başında geliyor.
Türkiye'nin en kuzey noktası Sinop'un İnceburun Yarımadası'nda 155 yıllık fener, denizcilere yol göstermeye devam ediyor.
Türkiye'nin en kuzeyindeki noktada, 1863 yılında inşa edilen ve eskiden gaz yağı, bugün elektrikle çalıştırılan İnceburun Fener'i, gecenin karanlığında denizdeki gemilere göz kırpıyor. İnceburun Feneri'nin bekçiliğini ise ilk günden bugüne 6 kuşaktır Çilesiz ailesi sürdürüyor.
Deniz seviyesinden 38 metre yükseklikteki alana 12 metre yüksekliğinde inşa edilen fener, Sinop'u ziyaret eden turistlerin görmeden gitmedikleri yerlerin başında geliyor.
Fenerin bekçisi Ahmet Çilesiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük dedesi, dedesi, amcaları, babasının ardından bekçilik görevini ağabeyinin sürdürdüğünü söyledi.
Deniz feneri bekçiliğinin, babadan oğla geçen mesleklerden biri olduğunu belirten Ahmet Çilesiz, İnceburun Deniz Feneri'nin içinde bekçi bulunan nadir fenerlerden biri olduğunu anlattı.
Ailesinin 1,5 asırdır koruduğu fenerin kültürel ve tarihi özelliği bulunduğuna işaret eden Çilesiz, şunları dile getirdi:
"1863 yılında Þaban Efendi ile başlayan deniz feneri bekçiliğini 6. kuşak olan ağabeyim Erol Çilesiz sürdürüyor. İlk dönemlerde fener gaz yağı ile çalıştırılmış. Daha sonra asetilen gazına çevrilmiş. Þimdi ise elektrik enerjisi ile çalışıyor. Teknolojiye uyum sağladı. Geçmişte fenerin bir saat yanmaması idam nedeniymiş. Bu fenerin önemi çok fazla o devirlerde. Þimdi fotosel var. Gece otomatik olarak elektrik devreye giriyor gün ışıdığında ise sönüyor. Yani fenerin son bekçileriyiz artık."
Fenerin turistlerin ilgisini çektiğini belirten Çilesiz, burasını görmeye yurt içi ve dışından çok sayıda ziyaretçinin geldiğini ifade etti.
İnceburun Deniz Feneri'ne yılın bütün aylarında ziyaretçi getirdiğini aktaran Turizmci Ahmet Tahtacı, "Umut Burnu" olarak da bilinen İnceburun Feneri'nin önem taşıdığını vurguladı.
Karadeniz'de fırtınaya yakalanan gemicilerin İnceburun'daki fener ışığını görmeyi umutla beklediğini bu nedenle İnceburun'un "Umut Burnu" olarak da bilindiğini bildiren Tahtacı, "Burası çok önemli bir fener. Buranın tarihi bir değeri var. İnsanlar görmek istiyor. Burayı gören denizciler çok sevinirdi. Fırtınadan kaçar burayı dönünce Sinop limanın girerdi. Tarihi ve doğal güzelliği var, bu nedenle yerli ve yabancı turistler buraya özel ilgi gösteriyor. Yılın her mevsiminde turist getiriyoruz." dedi.
İnceburun Feneri'ni görmeye gelenler ise hem tarihi bir feneri gördüklerini hem de Türkiye'nin en kuzey noktasında bulunmanın ayrıcalığını yaşadıklarını ifade etti.
Kaynak: milliyet.com.tr