Yılan ve İnsan İlişkileri:
Yılanların hem zararlı hem de yararlı tarafları vardır. (a) Yılanların Zararlı Tarafları: İnsanlar için tehlikeli olan zehirli yılan türleri, dünyadaki bütün yılan türlerinin %7'sini oluşturur. Yılan ısırması, yani zehirlenmesi ile dünyada yılda 30-40 bin kişi ölmektedir. En fazla ölüm Güneydoğu Asya'da görülür. Hindistan'da Naja ve Bungarus türlerinden, Tayland'da Vipera russeli türünden ölüm vakalarına çok rastlanır. Afrika'da ölümlere sebep olan bilhassa Bitis arietans ve Dendroaspis polylepis (Ağaç Kobrası, Siyah Mamba) türleridir. Fazla ölümlerin gerçekleştiği bir diğer bölge; Brezilya başta olmak üzere Güney Amerika'dır. Bu bölgede ölüm etkeni Crotalidae (Çıngıraklı Yılanlar) ailesine dahil türlerdir. Bu bölgeden yılda 3-4 bin kadar vaka bildirilir. Kuzey Amerika'da her yıl ortalama bin kişi çıngıraklı yılanlar tarafından ısırıldığı halde, ölümle sonuçlanan vaka sayısı yılda ortalama 30'dur. Buna karşın A.B.D. de akrep sokmasından ölenlerin sayısı daha fazladır. Ölümler daha ziyade sıcak iklimli tarımın yoğun olduğu ve bilhassa çıplak ayakla dolaşan halk arasında olmaktadır. Antiserum kullanan ülkelerde ölüm oranı azalmaktadır. Zehirli yılanlar koyun, keçi, sığır ve diğer evcil hayvanları da ısırıp, zehirleyerek zarar verirler. (b) Yılanların Faydalı Tarafları: Yılanlar gerek insan için hastalık etkeni taşımaları gerekse hububata ziyan vermeleri bakımından zararlı olan fare türlerinin fazla çoğalmasına engel olmaktadır. Hatta bu amaçla biyolojik mücadelede kullanılmışlardır (örneğin 1960'lı yıllarda Kıbrıs'a Ege Adalarından Dolichophis jugularis -Kara Yılan- götürülmüştür). Bazı yılan türleri termitler ve böcekler ile beslendiklerinden bu zararlı türlerin kontrolünde, bir nevi "sağlık polisi" olarak rol oynarlar. İnsanlar, ayrıca yılanların etinden ve derisinden de faydalanmaktadır. Filipinler ve Japonya'da kızartılmış ve tütsülenmiş olarak yenmektedir. Çin ve A.B.D. de konserve olarak yılan eti satılmaktadır. Boa, piton ve Coluber türlerinin derileri ayakkabı, çanta, kemer yapımı için avlanmaktadır. Hastalıklara karşı yılan zehri ile tedavi yöntemleri araştırılmaktadır. Ayrıca zehir içeriklerinde bulunan diesterazlar genetik araştırmalarda kullanıldığı gibi, pıhtılaşmayı önleyici (antikoagülant) madde elde edilmesinde de kaynak olarak işlenmektedir. Yılanlarla gösteriş yapma (yılan oynatma) yine insanlar tarafından bir kazanç kaynağı olarak kullanılmaktadır. Örneğin Hindistan'da Naja naja (Gözlüklü Yılan)'nın zehir dişleri bez kullanarak kopartılmak suratiyle, yahut da fark edilmeyecek şekilde çenelerin dikilmesiyle bu amaçla kullanılmaktadırlar. Buradaki dans esasen müziğe değil, hareket eden cisimlere tepki olarak gerçekleşir. Ölüm aracı olarak yılan kullanma, Mısır Kraliçesi Kleopatra (M.Ö. 70-30) ile başlamıştır. Naja veya Vipera cinsi yılanı göğsüne basarak intihar ettiği söylenir. Geçmiş zamanlarda suçluları cezalandırmak için zehirli yılan bulunan hücreler kullanılmıştır. Dinsel inançlar açısından da yılanlar kullanılmıştır: Hindistan'da kobra mukaddes sayılmıştır. Eski Mısırlılar abide ve mezarlarına resmetmişlerdir. Yunan mitolojisinde Tıp İlahı Asklepion elinde bir yılan tutarak temsil edilmektedir. Bu yılan olasılıkla Elaphe longissima(Öskülap Yılanı)'dır. İki bireyin birbirine sarılmış şekli tıp sembolü haline gelmiştir. Genesis (Yaradılış)'de Havva'ya yasak meyveyi yılanın yedirdiği, kalanını da Adem'in yiyerek cennetten kovuldukları söylenir (Kur'anı Kerim'de cennetten kovulma şeytan nedeni iledir – Bakara Suresi, 36. Ayet). Masallar açısından da yılanlar kullanılmıştır (Şahmaran, Atlantik Deniz Canavarı, Van Gölü Canavarı vs).
Şekil 127: Hıristiyan inanışlarından ilham alınarak çizilmiş, Hz. Havva'nın yılan tarafından kandırılışını sembolize eden resim (Başoğlu ve Baran, 1980'den değiştirilerek). Kaynak: Budak, A. & Göçmen, B. (2005). Herpetoloji. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi, No. 194, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova-İzmir, 226 s. (ISBN 975-483-658-2) [Türkçe Kitap]. [2nci baskı, 2008]. |