Oyun Kavramı ve Oyunun Çocuğun Gelişimi Üzerindeki Etkisi

Oyun Kavramı ve Oyunun Çocuğun Gelişimi Üzerindeki EtkisiOyun Kavramı Oyun kavramı birçok Avrupa ve Asya dillerinde olduğu gibi Türkçe'de de geniş bir alanı kapsamaktadır. "Oyun" sözcüğüyle ifade edilen kavramların...

Başlatan: Maui - Güncelleme: 22 Mart 2021, 20:02:01 - Gösterim: 794

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Anahtar Kelimeler [SEO] oyun-kavramıoyunun-çocuk-gelişimindeki-etkisi
Oyun Kavramı ve Oyunun Çocuğun Gelişimi Üzerindeki Etkisi


Oyun Kavramı ve Oyunun Çocuğun Gelişimi Üzerindeki Etkisi


Oyun Kavramı
 
Oyun kavramı birçok Avrupa ve Asya dillerinde olduğu gibi Türkçe'de de geniş bir alanı kapsamaktadır. "Oyun" sözcüğüyle ifade edilen kavramların kapsadığı alanları şöyle sayabiliriz:
  • Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence anlamında çocuk ve yetişkinlerin oynadığı bütün oyunlar,
  • Kumar anlamında daha çok ütmeli oyunlar için kullanılmaktadır. Çocukların oynadığı aşık, bilye, çekirdek vb. türü oyunlarla yetişkinlerin oynadığı zar, aşık, iskambil ve diğer bütün ütmeli oyunlar,
  • Şaşkınlık uyandırıcı, hüner olarak el çabukluğu ve maharete dayanan daha çok hokkabaz ve sihirbazların yaptığı oyunlar,
  • Tiyatro ve sinemada oyuncunun rolünü yorumlaması,
  • Müzik eşliğinde yapılan hareketler oyun kapsamı içerisinde düşünülmektedir. Genellikle halk dansları, köçek oyunları, Sahne ya da mikrofon için hazırlanmış eserler,
  • Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan ve her türlü yarışma, Çocuk oyunları, yetişkinlerin oynadıkları futbol, basketbol, voleybol, güreş, vb. oyun kavramı içinde bulunmaktadır. Özellikle Tanzimat döneminde Namık Kemal gibi yazarlar tiyatro eserlerini oyun olarak isimlendirmişlerdir. Daha sonraki dönemlerde de bu kavram dilimize yerleşmiştir.
Oyunun Tanımı
Genel tanımıyla belli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen, her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan, gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme süreci olarak ifade etmektedir. isimlendirmişlerdir. Çocuk açısından oyunun çok klasik bir tanımı vardır:

Alıntı YapAlıntı Oyun, çocuk için ciddi bir iştir.
Bu kısa tanımın içinde saklı kocaman bir dünya vardır aslında. Çocuk her şeyi oyunla öğrenir dünyayı oyunla keşfeder, gelecekteki kişilik temellerini ilgi ve yeteneklerini oyun yoluyla belirler. Oyun en iyi eğitim ve öğretim metodudur. Çünkü kalıcı davranış değişiklikleri kazandırır. Nasıl ki yetişkin bir insan için mesleği çok önemli ise, çocuk için de oyun ve oyuncakları o denli önemlidir.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Oyunların Sınıflandırılması
Çocuk oyunlarını genel olarak;

A- Oynama zamanlarına göre;

1- Gündüz oynanan oyunlar
2- Gece oynanan oyunlar
3- Hem gündüz hem gece oynanan oyunlar
4- Belirli mevsimlerde, aylarda, günlerde oynanan oyunlar


B- Oynanma yerlerine göre;

1- Açık alanlarda oynanan oyunlar
2- Kapalı alanlarda oynanan oyunlar
3- Hem açık hem kapalı yerlerde oynanan oyunlar


C- Oynayanların cinsiyetlerine göre;

1- Erkekler tarafından oynanan oyunlar
2- Kızlar tarafından oynanan oyunlar
3- Karışık oynanan oyunlar


D- Oyun içinde kullanılan araçların türüne göre;

1- Taşla oynanan oyunlar
2- Topla oynanan oyunlar
3- Değnekle oynanan oyunlar
4- İple oynanan oyunlar
5- Aşık, bilye, ceviz, badem vb. şeylerle oynanan oyunlar
6- Oyuncaklarla oynanan oyunlar
7- Hiçbir araç kullanılmadan oynanan oyunlar

olarak da ayırabiliriz.

Oyunun Özellikleri

Oyun üzerine geniş araştırmaları olan araştırmacılar oyunun birçok temel özelliklerinin olduğunu belirtmişlerdir:


1- Oyun özgür bir eylemdir.
İnsanlar oyun oynamaya kendi kendilerine karar verirler. Bir başkasının dayatması sözkonusu olmaz. Olduğu taktirde oyun, oyun olmaktan çıkar. Yükümlülük haline gelir. Oyuncu zoraki girdiği oyunu bir angarya olarak görür, zevk alması sözkonusu olmaz. Anne-babasının arkadaşlarının diretmesiyle oyuna giren çocuk uyumsuzluklar gösterir. Yetişkinler için de aynı şey sözkonusudur
Oyun ortamı çocuğun en özgür olduğu ortamdır. Oyun kurallarına uyduğu, oyunun ciddiyetini bozmadığı, oyunbozanlık yapmadığı sürece oyun içinde, müdahale sözkonusu değildir. Düşüncelerini duygularını oyun içerisinde kurallara uygun olarak açıklayabilir. Her ne kadar oyun ciddi bir eylemse de katılanın zevk alması esastır.

2- Oyun ciddi bir eylemdir.
Oyun eğlenmek, zevk almak amacıyla oynandığı halde bir ciddiyet sözkonusudur. Kurallara uymak, başkasının hakkına saygı göstermektedir.Oyun oynayan çocuk ciddi bir iş yaptığı bilincini taşımaktadır. Bir başkasının müdahalesi bu ciddiyeti, oyunun, çocuğun büyülü dünyasını bozmaktadır. Oyun çocuk için gerçek yaşamın bir parçasıdır ama büyülü bir parçasıdır. Çocuk oyundaki nesneleri gerçek yaşamdaki varlıklar olarak nitelendirir. Atçılık oyununda bacaklarının arasına aldığı sopa onun atıdır. Kendisi de hem at hem binicidir. Arabacılık oynayan çocuk hareketleriyle, ses taklitleriyle kendisini arabasının yerine koymaktadır. Başkası tarafından yapılan küçük bir müdahale onu hayal dünyasından koparır.

3- Oyunlar oynayıp bitirildikten sonra aynı şekilde yeniden oynanır.
Bu da oyunun tekrarlanabilmesi özelliğini göstermektedir. Tekrarlarda herhangi bir değişiklik sözkonusu değildir. Örneğin Körebe oyununda gözü bağlanan oyuncu diğer arkadaşlarından birini yakaladığı zaman onun gözü bağlanarak oyuna yeniden başlanır ve aynı şekilde sürdürülür. Ta ki bütün oyuncular kendi istekleriyle bu oyundan vazgeçinceye kadar tekrarlar devam eder.

4- Oyunlar başlar, bilinen kuralları çerçevesinde sürdürülür ve biter.
Her oyunun bitiş süresi vardır. Bu süre tekrarlarla oyuncuların isteğine göre son bulur. Bir oyun bittiğinde başka oyuna geçilebilir. Grup oyunlarının bitiş süresi genellikle bir grubun oyuncularının diğer grubun oyuncularını safdışı bırakmasıyla, aşık, bilye, badem, ceviz, taş vb. şeylerle oynanan ütmeli oyunlarda ise bir veya birkaç oyuncunun elindeki eneklerinin bitmesiyle son bulur. Her oyunun başlangıcından itibaren yavaş yavaş temposu artar ve belirli bir gerilime ulaşır. Bu gerilim oyun içerisinde iniş çıkışlar gösterir, gerilim sona erdiği an oyunda bitmiş olur. Çünkü gerilimin bitmesi oyundaki heyecanı azaltır, zevk alma duygusunu yavaş yavaş yok eder. Oyun zevk almaktan çıkmaya başladığında hemen bırakılır.

5- Oyunlar belli bir mekanda oynanır.
Bu mekanlar açık ve kapalı mekanlar olabilir. Oyunun özelliğine göre oyun mekanları seçilir. Özellikle kırsal kesim çocukları oyun mekanları konusunda kent çocukları kadar sıkıntı çekmemektedirler. Boş alanların çokluğu çocukların dış mekanlarda daha rahat ve müdahalesiz oynamalarına olanak sağlamaktadır. Kent çocukları ise kent planlamalarındaki bilinçli ve bilinçsizce yapılan yanlışlıklar sonucu oyun alanları yönünden sıkıntı çekmektedir. Ayrıca kent yaşamının getirdiği tehlikeler çocukları evlerinde oynamaya itmektedir. Ama apartman yaşamının güçlüğü çocukların ev içerisinde oynamasına da engel teşkil etmektedir. Komşuların rahatsız olmaması için anne ve babaların oyun oynayan çocukları sürekli ikazları onlarda gerilim yaratmakta, huzursuz etmektedir.

6- Her oyunun kendine göre kuralları vardır ve bu kurallara uygun olarak oynanmak zorundadır.
Kurallar genelde önceden konulmuştur. Oyunun yasası biçimindedir. Kurallar bozulduğunda oyun oyun olmaktan çıkar. Oyun içerisinde bu kurallara uymayan hoş karşılanmaz, affedilmez, mazereti geçerli sayılmaz ve hemen oyundan atılır. Çünkü oyunbozanlık, mızıkçılık yapan çocuk oyunun büyülü dünyasını bozar.

7- Oyunda mutlaka gerilim vardır.
Özellikle aşık, bilye, zar, tavla oyunlarında bu gerilim zaman zaman çoğalır. Grup oyunlarında da kazanma hırsı gerilimi yaratır. Oyunlarda oyuncu bir çaba harcar. Bu çaba başarılı olmak için gösterilen bir çabadır. Başarılı olan kişi veya grup daha çok zevk alır, sevinç duyar. Beşiğinin üstünde asılı duran çıngırağı tutabilmek için, yeni emeklemeye başlayan çocuğun yerdeki topu almak için hırslanması, onun bir gerilim içerisine girdiğini gösterir. Çıngırağı tutmasının, topu yakalamasının ardından gösterdiği sevinç, harcadığı çabanın sonunda gelen başarının sevincidir. Grup oyunlarında kazanan çocuğun sevinci emekleyerek topu yakalayan küçük çocuğun sevincinden farksızdır. Çünkü sonuçta bir başarı vardır.

8- Her oyunda bir ritim ve uyum sözkonusudur.
Oyun başlar, gittikçe çabukluk ve hız kazanır. Çabukluk ve hızda inişler ve çıkışlar olur. Bu iniş ve çıkışlar hem oyunun oynanışında hem de oyuncuların geriliminde görülür. Özellikle ezgili oyunlarda söz ve hareketlerin uyumu sözkonusudur. Bu uyum oyuncunun vücut organlarının birbirine ritmik uyumunu sağlar.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Oyunun Çocuğun Fiziksel Gelişimine Etkisi
 
A-) Kuvvet
1-) İnsanın temel özelliğidir.Bunun yardımıyla bir kütleyi hareket ettirir,bir direnci aşar veya ona karşı koyabilir.
2-) Bir dirençle karşı karşıya kalan kasların kasılabilme ya da bu direnç karşısında belirli bir ölçüde dayanabilme yeteneğidir.

B-) Çabukluk
Sinir ve kas sistemini yüksek hızla kasılmasıyla bir dirence karşı koyabilmesi ve onu yenebilme yeteneğidir.

C-) Dayanıklılık
Uzun süre devam eden yüklenmelerde yorgunluğa karşı koyabilme yeteneğine dayanıklılık denir.

D-) Esneklik
Kişilerin hareketlerini eklemlerini müsaade ettiği oranda geniş bir açıdan ve değişik yönlerde uygulayabilme yeteneğidir.

E-) Beceri
Hareketin uygulamasına katılan iskelet kasları, eklemler ve merkezi sinir sisteminin uyumlu bir biçimde çalışmasına denir.

Oyunlar çocukların fiziksel yönden sağlıklı gelişmelerine büyük katkı sağlarlar. Doğumundan sonra kollarını, bacaklarını sallayan çocuk geliştikçe değişik hareketler yapmaya başlar. Bu hareketler zamanla oyunla birlikte veya oyun içerisinde yapılmaya başlar. Elindeki emziğini veya çıngırağını sağa sola sallayıp, emeklerken önüne konulan bir şeyi yakalamaya çalışan çocuğun yapmış olduğu hareketler onun fiziksel yönden sağlıklı gelişimine katkı sağlar. Daha ileri ki yaşlarda oynadığı koşma kovalamaca, taş, ağaç vb. şeyleri fırlatma, atlama, tırmanma, sürünme gibi fiziksel gücü gerektiren oyunlar çocuğun vücudunun düzgün ve orantılı gelişimini sağlar. Kemik, kas yapısının gelişmesine, vücuttaki artı yağların erimesine, sindirim ve boşaltım organlarının sistemli bir şekilde işlemesine yardımcı olur. Sürekli hareketsiz kalan bir çocuk, oynayan akranına göre daha hantal ve daha sağlıksız gelişim gösterir. Sekerek oynanan seksek, çizgi türü oyunlar vücudun denge unsurunu geliştirir. Her oyunda gerilim vardır. Bütün oyuncular bu gerilimin içine girerler. Yarışmalı oyunlarda gerilim en yüksek düzeyine ulaşır. Fiziksel ve ruhsal yönden güçlü olan kazanır. Oyunlardaki güç daima oyunun kurallarına göre kullanılır. Bu anlamda güçlerin kontrolü altına konması söz konusudur. Oyun sırasında gerçekleştirilen güç kontrolü çocukların ileri ki yaşamlarında da olumlu yönde etkili olur. Oyundaki güç kontrolünü düzenli tutması çocuğun fiziksel gücünün sınanmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

4852

Yanıtlar: 0
Gösterim: 518

3854

Yanıtlar: 0
Gösterim: 1397

436

Yanıtlar: 0
Gösterim: 668

5670

Yanıtlar: 0
Gösterim: 464

5957

Yanıtlar: 3
Gösterim: 522

Clicky