Ankara'nın 6 ilçesini kapsayacak kadar büyük olan İnözü Vadisi, sahip olduğu doğal bitki örtüsü ve sit alanları ile Beypazarında oldukça güzel bir doğal cazibe merkezidir. Vadinin sağlı sollu yamaçlarında, eldeki kaynaklara göre Roma İmparatorluğu döneminden bu yana barınma amacıyla kullanılmış olan insan yapımı mağaralarla birlikte, kiliseler ve mezarlar vardır. Bu mağaraların bazılarının erken Bizans döneminden kalma
kenotaphlar ve kaya kiliseleri olduğu ve buraların ibadet amacıyla kullanılmış olduğu değerlendirilmektedir.
Vadinin tabanında çok sayıda üzüm bağı ve meyve sebze bahçeleri ile bağ evleri vardır. Buradan da anlaşılacağı gibi, Beypazarı halkının geçmişten beri geleneksel bağ yaşamıyla iç içe olduğu gözlenebilir. (Aklanoğlu, 2005)
Dik kayalıklar ve yamaçlar sayesinde savunmaya müsait olan bu bölgedeki yerleşme, yamaçlara kurulmuş ve daha sonra tepeye doğru yayılmıştır. Buradan da anlaşılacağı gibi yerleşim alanları tarıma uygun yerlerde ve savunma imkanı veren yerlerde olmak üzere iki ayrı yerde gelişmiştir.
Beypazarı, yeraltı ve yer üstü suları bakımından oldukça zengin bir bölgededir. Yer altı su kaynakları sadece soğuk su kaynaklarını değil, aynı zamanda kaplıca özelliğine sahip sıcak su kaynaklarını da barındırmaktadır.
İlçenin merkezinde yaklaşık 200 yıldan beri ticaretin devam ettiği düşünülen geleneksel bir çarşı vardır. Bu çarşı, çevredeki şehirlerden, köylerden ve kasabalardan gelen satıcı ve alıcıların bir araya toplandığı büyük bir ticaret merkeziydi. Zaten Beypazarı isminin kökeni "pazar/çarşı" kelimesinden gelmektedir. Beypazarı çarşısı maalesef 1884 yılında çıkan bir yangın nedeniyle, ahşap yapıların da çok fazla olmasından dolayı tamamen yanmıştır.