Brezilya'da kent, aynı adlı eyaletin merkezi, Guanabara koyu ve Atlas okyanusu kıyısında; 6 011 181 nüf. (1990); anakent alanında 10 217 269 nüf. (1990) alışılmamış biçimli dağların, kumsalların, tropikal ormanların, sakız ağaçlı bataklıkların birleştiği noktada bulunmasından kaynaklanır. Konutlar doğal manzara içine serpiştirilmiştir; yüksek kesimlerde muz ağaçlarının ve şekerkamışlarının yanında gökdelenler yükselir.
Granitli yer biçimleri kıyıya paralel uzanır ve dik yamaçlı doruklarla parçalanmıştır: bunlar koyun ağzını kapatan ve bulundukları yere özgünlük kazandıran küçük dağlardır (morro): Pedra de Gâvea, Corcovado, Babilonia, Pao de Açücar, Cara de Câo (Köpek Başı), Viuva, Santo Antonio, Sâo Bento; ovada hac yeri Penha yükselir.
Koyda az çok kentleşmiş, bazıları karaya bağlanmış adalar sıralanır. Gök gürültülü sağnak yağışların etkisi ve granitlerin ve gnaysların çözünmesi sonu cunda morro'ların eteğinde döküntüler birikmiştir; derelerin ya da deniz akıntılarının sürüklediği bu döküntüler Arpoador, Leblon, ipanema, Copacabana kumsallarını ve boyutları uyumlu küçük koylarının ortaya çıktığı bataklık ovaları (praia Vermelha, Botafogo, Flamengo) oluşturdu.
İklim yalnızca yaz ortasında çetindir ve sadece kıyı kütlelerinin ötesindeki alçak bölge dayanılması gerçekten zor nemli bir sıcağın etkisindedir. Daha az elverişli bir kuzey bölgesine karşılık, güney kesiminde daha havadar bir kesim bulunur ve varlıklı sınıflar burada yaşar.
Kentin gelişimi 1 ocak 1502'de bir Portekizli Guanabara koyunun girişini keşfetti ve bir ırmağın halicini bulduğunu sandı (Rio de Janeiro "Ocak Irmağı" adı buradan gelir). 1555'te bir transız keşif ekibi, ekibin başındaki Villegaignon adı verilen adacığa yerleşti. Aimorö Kızılderilileri'nin yardımına karşın Fransızlar, sonunda, Pao de Açücar'ın eteğine yerleşen Portekizlilerde kovuldular. 1565'te genel vali Mem de Sâ, cizvitlerin bir okul yaptıkları morro do Castelo tepesinde Sâo Sebastiâo de Rio de Janeiro kentini kurmayı kararlaştırdı.
Bununla birlikte kent, ancak 1704'te kenti Minas Gerais altın madenlerine bağlayan yolun yapılmasıyla önem kazandı. 1763'te kent Brezilya'nın başkenti oldu; Joâo VI Napolyon Bonaparte'ın orduları tarafından Portekiz'den kovulunca 1808'de bu kente sığındı. 1822'de ilan edilen bağımsızlık kentin siyasal önemini artırdı.
Kentsel büyümenin ilk evresinde, Castelo, Sâo Bento, Santo Antonio ve Conceniçâo morno'larıyla sınırlı bir dörtgen içinde kalan ovalar ve denizkulakları yerleşmeye açıldı.
XVIII. yy. sonunda, bu sınırlar içindeki tüm alan yapılarla doldu. Caminho Velho'nun (maden yolu) açılması nüfusun ciddi bir şekilde artmasına neden oldu; toplum yararına büyük işler gerçekleştirildi. İkinci gelişme evresi Portekiz kralı ve maiyetinin kente yerleşmesiyle başladı. Kral, K.'deki Sâo Cristovâo'ya yerleşirken, Rio'da oturmalarına izin verilen yabancılar güney kesimini (Flamengo ve Botafogo), sonra serra da Carioca yamaçlarını yeğlediler. XIX. yy.'da gelişme daha yavaş da olsa devam etti. Rio'da ticaret ve kahve tarımının yanı sıra gelişen yeni işlerle (demiryolları, buharlı gemi ulaşımı, bankalar, sigorta şirketleri) sayesinde bu dönemde büyük servetler birikti.
Böylece biriken sermayeler, Başkan Rodrigues Alves'in büyük kentleşme çalışmalarına ve sarıhumma ile sivrisineklere karşı büyük bir mücadeleye, vb. giriştiği XX. yy.'ın başında başkentin genişlemesine katkıda bulundu. 1872'de 275 000 olan kent nüfusu 1900'de 691 500'e ve 1920'de 1 158 800'e ulaştı. 1920'den sonra kent tüm yönlerde gelişti, aynı zamanda çoğu yerde ulaşıma en elverişli yamaçlara doğru tırmandı.
K.'e doğru yerleşme, körfez boyunca, limanın ötesinde gerçekleşti. Kuzey kesimi, bütün olarak sanayinin yerleştiği, işçilerin ve orta gelirli halkın oturduğu bölgedir. Buna karşılık güney bölgesi daha varsılların yaşadığı kesimdir. Kibar mahalleleri, dar bir vadi deki Laranjeıras mahalleleriyle, ünlü kumsalların (Flamengo ve Botafogo bugün çok kirlenmiştir, Leme'yle birlikte Copacabana, ipanema, üeblon) kenarında sıralanan mahallelerdir Carıoca mimarisi, sürprizlerle doludur. Sömürge dönemi sanatından da birkaç örnek kalmıştır: Candelaria, Sâo Bento, Santo Antonio gibi manastır ve kiliseler, imparatorluk döneminde, itamarati (eski dışişleri bakanlığı), Catete sarayı (eski cumhurbaşkanlığı konutu), Ouinta da Boa Vista gibi yapılar gerçekleştirildi 1930'lu yıllarda, Eğitim bakanlığıyla işbirliği yapan L. Costa, Niemeyer, A E. Reidy sayesinde, parlak bir mimarlık okulu ortaya çıktı (1936).
Tüm brezilya kentlerinde olduğu gibi, kentsel yenileşme Rio de Janeıro'da da hızla devam etmektedir: Copacabana'nın deniz kenarındaki bulvarı ve kumsalı 1970 lı yıllarda yeniden yapıldı.
Botafogo mahallesinin deniz cephesi baştan aşağı yenilenmektedir; yeraltı ile topografyanın yapısı dikkate alındığında gerçek jeoteknık mucizeler olan 35-40 katlı yapılar yükselmektedir. İpanema ve Leblon daha az dikey bir kentleşmeyi tamamlarken, XXI. yy.'ın Rio de Janeiro'su kurulmakta (Barra da Tijuca) ya da güneyde doğmaktadır (Jacarepaguâ). Orta kesimse, bir dizi viyadükle öbür kesimlere bağlanmıştır. Genişlemekte olan anakent, batı mahallelerini merkeze ve buradan da Flamengo, Botafogo ve Copacabana'ya bağlamaktadır. Gecekondular (ünlü favela'lar) büyük bölümüyle yok edilmiştir.
1960'tan beri federal başkent olmasına karşın kentin ulaşıma, ticarete, ulusal ve uluslararası turizme (özellikle geleneksel ve yıllık karnaval sırasında önemlidir) dayalı hizmet sektörü işlevinde de gerileme olmadı Kentin donanımı, konaklama tesisleri (özellikle otel sektöründe) bakımından oldukça başarılıdır. Rio de Janeiro'ya giriş, kentin demiryolu ve karayolu ulaşımının başlangıç noktası olması sayesinde kolaylaşmıştır. Biri uluslararası (Galeâo), öbürü ulusal (kent merkezine çok yakındır) iki havalimanının 1980'deki yolcu kapasitesi 7 milyon kişiydi.
Liman üç işlevi birden yerine getirmektedir: ticaret limanı (yıllık trafik 8 Mt); uluslararası yolcu limanı (başta Italyan olmak üzere okyanus aşırı hatlar); ulusal yolcu limanı. Hafta sonu için gelen turistler de körfezin çeşitli yerlerine gitmek için Rio de Janeiro rıhtımlarından yararlanırlar.
Sanayi bakımından Sao Paulo yerleşme alanına göre daha az etkileyici olmasına karşın, Rio de Janeiro ve çevresinde her tür sanayi bulunur. Demiryolu ya da otoyollarla bağlanan uydu kentler, hem sanayi merkezleri, işçi kentleri hem de yatakhane kentlerdir. Bunlardan üçünün nüfusu 500 000'i aşmaktadır: Nova iguaçu, Duque de Caxias, Sâo Gonçalo, serra do Mar'da bulunan Petröpolis, Nova Frıburgo, Teresöpolis belli bir ekonomik özerklik kazanırken iklimi sağlığa yararlı bir tedavi merkezi olma özelliklerini de korudular. Guanabara koyunun öbür kıyısındaki Niteröi kenti, Rio'ya, uzunluğu 13 km'yi aşan bir karayolu köprüsüyle bağlanır. Salvador de Bahia'dan daha az melezleşmiş olmasına karşın carioca halkı içinde yerlilerin oranı oldukça yüksektir.
RİO DE JANEİRO
Brezilya'nın G.-D. kesiminde eyalet, Atlas okyanusu kıyısında; 43 305 km2. Eski Guanabara (Brasilia'nın kuruluşuna kadar federal yönetim bölümü) ve Rio de Janeiro (merkezi Niteröi'ydi) eyaletlerini içine alır; 14 061 694 nüf. (1990). Halkın % 92'si kentlerde yaşar. Rio de Janeiro ile Niteröi'den başka, Nova ignaçu, Sâo Joâo de Meriti, Sâo Gonçalo, Duque de Caxias, Campos gibi başka büyük kentleri içine alır.
Rio de Janeiro eyaleti kıyı kütlelerinden (Rio yakınlarında Cabo Frıo'da). girintili çıkıntılı koylardan (Angra dos Reis, Guanabara), kenarında kumulların uzandığı uzun kumsallardan (restinga ao Marambaıa), denizkulaklarından (Araruama), bir delta bölgesinden (Paraı'ba do Sul) oluşur Arkada içeriye doğru Paraı'ba vadisinin yanı başından yükselen serra do Mar dikliği (serra dos Orgâos, Pedra do Sino doruğunda 2 263 m'ye, Dedo do Deus'da 1 600 m'ye ulaşır) yer alır.
Eski orman örtüsünün büyük bölümü tahrip olmuştur. Sıcak ve nemli iklim, Cabo Frio dolaylarında daha kuru, dağlarda (yükselti nedeniyle) yumuşaktır. (Nova Friburgo, Petröpolis, Teresöpolis sayfiye kentleri). Kötü akaçlanan bazı alçak bölgelerde (Baixadas ya da "Alçak ülke") sıtma kol gezmişti; ama akaçlama çalışmaları ve toprakların tarıma açılması salgının önüne geçmiştir (Santa Cruz yerleşmesi). Kahve tarımı gerilemektedir. Bunun yerini, portakal bahçeleri ve küçük toprak sahiplerince ekilen ve büyük fabrikalarda işlenen şekerkamışı işletmeleri almaktadır.
Kentleşme, artülkedekı dağlık kesimler de olduğu kadar Atlas okyanusu kıyılarında da önemli boyutlara ulaşmaktadır; örneğin Rio de Janeiro'nun 165 km kuzeyindeki Cabo Frio (arsa spekülasyonu nedeniyle eski tuzlalar ortadan kalktı, balıkçı toplulukları iç kesimlere itildi ve sonunda çok büyük bir turizm alanı oluştu) Campos'a doğru ve yakındaki kıta sahanlığında petrol yatakları işletilmektedir.
Kaynak: Büyük Larousse
|