Alışılagelmiş modern şehir görüntüsünden uzak, etkileyici ve gizemli atmosferleri ile görenleri bambaşka dünyalara sürükleyen
kayıp şehirler, günümüzde tarih meraklısı gezginlerin hayallerini süslüyor. Uzun yıllar ticaret, din ve siyaset arenasında söz sahibi olan bu şehirler, yıllar içinde yanan savaş ve yıkımlar yüzünden terk edilerek ıssız bölgeler haline dönüşmüş.
Dünyada Görülmesi Gereken 5 Kayıp Şehir1. Machu Picchu, Peru200'ün üzerindeki merdiven sistemiyle birbirine bağlanan taş bir yapıdan oluşan Güney Amerika ülkesi
Peru sınırlarındaki (https://youtu.be/qXqUvNxu73o)
Machu Picchu, günümüze kadar taşınan etkileyici bir Inka Antik Şehri. Machu Picchu (https://www.turna.com/blog/machu-picchu-peru), 1450'de inşa edildikten sonra İspanya'nın fethedilmesiyle birlikte insanlar tarafından terk edildi. Etrafını saran bitki örtüsü ve dev ağaçlar nedeni ile varlığı zaman içinde unutulan ve 1911'de Yale Üniversitesi akademisyeni Hiram Bingham'ın yeniden keşfettiği bu kayıp şehir, günümüzde dünyanın yeni yedi harikası arasında sayılıyor.
2. Angkor Wat, KamboçyaYapılan araştırmalara göre bin 800 metrekarelik genişliği ile sanayileşme dönemi öncesinde dünyada kurulan en büyük şehir olan
Angkor Wat (https://www.turna.com/blog/gorkemli-angkor-wat-tapinagi)'da, dünyanın en büyük dini anıtı da bulunuyor. 1177'de yıkılan ve UNESCO koruması altına alınan bu tarihi kayıp şehre ait kalıntılar, Güney Doğu Asya'nın en büyük gölü olan Tonle Sap'ın kuzeyinde, Kamboçya'nın Siem Reap şehri yakınlarında yer alıyor. İçerisine binden fazla tapınak inşa edilen şehir, her yıl yaklaşık iki milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.
3. Mempis, MısırEski ve Yeni Krallık dönemlerinde Mısır'ın başkenti olan Mempis'in, Milattan Önce 2000-3000'li yıllar arasında Kral Memfis tarafından, çevredeki bataklıklar kurutularak kurulduğu söyleniyor. Günümüzde Mempis şehrine ait kalıntılar, Kahire'nin güneyindeki Mit Rahina çevresinde bulunuyor. Eski Mısır döneminde 'Ineb Hedj' ismiyle de anılan şehrin, o dönemlere ait tarihi eserlerinin çok azı günümüze ulaşabildi. Bu eserler arasında özellikle İkinci Ramses'e ait heykel oldukça ünlü.
4. Nebatilerin Kayıp Kenti PetraKaya içine oyulmuş taş yapıları ile dünyanın en görkemli noktalarından olan
Petra (https://www.turna.com/blog/kayip-sehir-petra-urdun) şehrinin ismi de 'taş' anlamına geliyor. Güneş ışığının düşme açısına göre pembe, kırmızı, sarı, turuncu renklere bürünen ve İsviçreli Kaşif Johann Ludwig Burckhardt sayesinde yeniden keşfedilen bu büyüleyici şehir, UNESCO listesinde yer alıyor. Kayıp şehirler arasına karışmadan önce Nebati Krallığının başkenti olan Petra, yeniden keşfedilene kadar yalnızca Araplar'ın bildiği bir yer olarak kaldı.
5. Palmira, SuriyeAntik dönemin en önemli din ve ticaret merkezlerinden biri olan
Palmira (https://www.turna.com/blog/palmira-antik-kenti-suriye), 1980 yılında UNESCO listesine dahil oldu. Şam'ın yaklaşık 215 km kuzeydoğusunda bulunan Palmira'nın kuruluş tarihinin MÖ 19. yüzyıla kadar uzandığı sanılıyor ancak Roma ve Yunan kaynaklarında şehrin kuruluşu Birinci yüzyıl olarak belirtiliyor. İçerisinde bulunan antik tiyatrosu ve görkemli bir manzara oluşturan sütunları ile göz alan Palmira şehri, Suriye'nin en değerli bölgelerinden. IŞİD tarafından çok büyük zarar gören antik yapının son durumu ne yazık ki içler acısı.
Dünyada Görülmesi Gereken 5 Kayıp Şehir1. Machu Picchu, Peru200'ün üzerindeki merdiven sistemiyle birbirine bağlanan taş bir yapıdan oluşan Güney Amerika ülkesi
Peru sınırlarındaki (https://youtu.be/qXqUvNxu73o)
Machu Picchu, günümüze kadar taşınan etkileyici bir Inka Antik Şehri. Machu Picchu (https://www.turna.com/blog/machu-picchu-peru), 1450'de inşa edildikten sonra İspanya'nın fethedilmesiyle birlikte insanlar tarafından terk edildi. Etrafını saran bitki örtüsü ve dev ağaçlar nedeni ile varlığı zaman içinde unutulan ve 1911'de Yale Üniversitesi akademisyeni Hiram Bingham'ın yeniden keşfettiği bu kayıp şehir, günümüzde dünyanın yeni yedi harikası arasında sayılıyor.
2. Angkor Wat, KamboçyaYapılan araştırmalara göre bin 800 metrekarelik genişliği ile sanayileşme dönemi öncesinde dünyada kurulan en büyük şehir olan
Angkor Wat (https://www.turna.com/blog/gorkemli-angkor-wat-tapinagi)'da, dünyanın en büyük dini anıtı da bulunuyor. 1177'de yıkılan ve UNESCO koruması altına alınan bu tarihi kayıp şehre ait kalıntılar, Güney Doğu Asya'nın en büyük gölü olan Tonle Sap'ın kuzeyinde, Kamboçya'nın Siem Reap şehri yakınlarında yer alıyor. İçerisine binden fazla tapınak inşa edilen şehir, her yıl yaklaşık iki milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.
3. Mempis, MısırEski ve Yeni Krallık dönemlerinde Mısır'ın başkenti olan Mempis'in, Milattan Önce 2000-3000'li yıllar arasında Kral Memfis tarafından, çevredeki bataklıklar kurutularak kurulduğu söyleniyor. Günümüzde Mempis şehrine ait kalıntılar, Kahire'nin güneyindeki Mit Rahina çevresinde bulunuyor. Eski Mısır döneminde 'Ineb Hedj' ismiyle de anılan şehrin, o dönemlere ait tarihi eserlerinin çok azı günümüze ulaşabildi. Bu eserler arasında özellikle İkinci Ramses'e ait heykel oldukça ünlü.
4. Nebatilerin Kayıp Kenti PetraKaya içine oyulmuş taş yapıları ile dünyanın en görkemli noktalarından olan
Petra (https://www.turna.com/blog/kayip-sehir-petra-urdun) şehrinin ismi de 'taş' anlamına geliyor. Güneş ışığının düşme açısına göre pembe, kırmızı, sarı, turuncu renklere bürünen ve İsviçreli Kaşif Johann Ludwig Burckhardt sayesinde yeniden keşfedilen bu büyüleyici şehir, UNESCO listesinde yer alıyor. Kayıp şehirler arasına karışmadan önce Nebati Krallığının başkenti olan Petra, yeniden keşfedilene kadar yalnızca Araplar'ın bildiği bir yer olarak kaldı.
5. Palmira, SuriyeAntik dönemin en önemli din ve ticaret merkezlerinden biri olan
Palmira (https://www.turna.com/blog/palmira-antik-kenti-suriye), 1980 yılında UNESCO listesine dahil oldu. Şam'ın yaklaşık 215 km kuzeydoğusunda bulunan Palmira'nın kuruluş tarihinin MÖ 19. yüzyıla kadar uzandığı sanılıyor ancak Roma ve Yunan kaynaklarında şehrin kuruluşu Birinci yüzyıl olarak belirtiliyor. İçerisinde bulunan antik tiyatrosu ve görkemli bir manzara oluşturan sütunları ile göz alan Palmira şehri, Suriye'nin en değerli bölgelerinden. IŞİD tarafından çok büyük zarar gören antik yapının son durumu ne yazık ki içler acısı.